Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2953 Esas 2022/13831 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2953
Karar No: 2022/13831
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2953 Esas 2022/13831 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların 2011-2013 yılları arasında sahte fatura düzenledikleri suçlamasıyla yargılandıkları ceza davasında, sanık ... suçlamayı reddederek sadece kağıt üzerinde ortak olduğunu, şirket işlerinin diğer ortaklarca yürütüldüğünü ileri sürmüştür. Mahkeme, sahte fatura düzenleme suçunun sübutuna ilişkin delillerin araştırılması gerektiğine karar vermiştir. Bu çerçevede, sahte olduğu iddia edilen faturaların asıllarının getirtilmesi, yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığının araştırılması, faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, faturaları kullanan şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla ifade vermesi, sanıkların adına tesis edilen tüm mükellefiyetlerin nasıl oluşturulduğunun araştırılması, sanık ...'ın Vergi dairesine ihbar dilekçesi verip vermediğinin araştırılması gibi hususlar kararlaştırılmıştır. Bu süreçte, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek lehe uygulamaya öncelik verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2020/2953 E.  ,  2022/13831 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    Sanıklar hakkında “2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...'in savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini, şirketin ortağı görünse de gerçekte şirketin işleri ile kendisinin ilgilenmediğini, sadece kağıt üzerinde ortak olduğunu, şirket işlerini ... ve ...'ın yürüttüğünü, kendisini kandırdıklarını, 2012/8. ayından itibaren cezaevinde olup suçsuz olduğunu beyan etmesi, sanık ...'ın ise, ... isimli şahsın akrabaları olduğunu, kendisini iş adamı olarak tanıdığını, daha sonra bu şahsın işsiz olduğunu ve zor durumda olduğunu bildiği için kendisine "seni iş yeri sahibi yapacağım, sigortalı göstereceğim" diyerek notere götürüp imza attırdığını, akabinde vekaletname alarak bundan sonraki işleri kendisinin takip edeceğini söylediğini, daha sonraki zamanlarda şirkette adına yanlış şeyler yapıldığını öğrendiğini, bu olayları öğrenir öğrenmez ... Vergi Dairesine dilekçe verdiğini ve adıma açılmış 30-35 tane şirket olduğunu öğrendiğini, daha sonra savcılığa gelip suç duyurusunda bulunduğunu, bahsetmiş olduğum ... isimli şahsın bu suçlardan dolayı Sincan cezaevinde yatmakta olduğunu, iş yerinde kesinlikle çalışmadığını ve bulunmadığını, ...'ın sadece kendisine kandırıp noterde vekaletname aldığını, başına bu şekilde bir iş geleceğini tahmin etmediğini savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
    1-Sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle getirtilip, yine şirketin kuruluş işlemleri sırasında imzalanan belgeler ile yoklama fişi, matbaa basım formu vb. evrakların temin edilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, ...'a ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar ve belgeler gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
    2- ...'ın da faturalarda ve diğer belgelerde yer alan yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanıklar ve bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da adı geçen kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
    b)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları ve adı geçen kişileri tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
    4-Şirket adına KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin araştırılması, muhasebeci tarafından verildiğinin anlaşılması halinde açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip duruşmaya çağrılarak CMK’nin 46 ve 48. maddeleri gereğince çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra sanıkları tanıyıp tanımadığı, suça konu faturaların kim tarafından getirildiğinin sorulması,
    5-Sanıkların çok sayıda şirkette ortaklık ve yöneticilik vasıflarının bulunduğu, 2009 ve 2013 yılları arasında tesis edilen farklı mükellefiyetler nedeniyle haklarında çok sayıda sahte fatura düzenleme suçundan kamu davalarının açıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların savunmasının araştırılması ve suç kastının varlığının tespiti bakımından, sanıkların adına tesis edilen tüm mükellefiyetlerin ne şekilde oluşturulduğu, tek bir vekaletnameye istinaden mi bu işlemlerin gerçekleştirildiği, yoksa değişik tarihlerde hisse devri yoluyla bizzat noter huzurunda katılımları ile mi gerçekleştirildiğinin araştırılması,
    6-Sanık ...'ın savunmasında belirttiği şekilde ... hakkında Vergi dairesine ihbar dilekçesi verip vermediği, yine Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyusunda bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılarak, bulunması halinde akıbetlerinin araştırılması,
    7-Sonucuna göre, toplanan tüm deliller değerlendirilip suçların sübutu halinde, hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara