Esas No: 2021/40717
Karar No: 2022/13787
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/40717 Esas 2022/13787 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/40717 E. , 2022/13787 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, sanık bir kişinin güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edildiği ancak diğer sanık hakkında beraat kararı çıktığı belirtiliyor. Ancak mahkeme kararında uçak biletleriyle ilgili eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, somut olayın netleştirilmesi, suç işleme kastının tespiti halinde eylemin zincirleme dolandırıcılığı oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca kararda, sanığa yüklenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle uzlaştırma işlemleri için gereği yapılması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararda yer alan kanun maddeleri 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendi olarak sıralanıyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Katılan vekilinin sanık ... ... hakkında kurulan beraat ile sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini, sanık ... müdafisinin ise sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz ettiği ve sanık ... hakkında ''güveni kötüye kullanma '' suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün , TCK'nin 67/2-d maddesi gereğince iştirak halinde birlikte suç işlediği iddia olunan ve hakkında beraat hükmü kurulan sanık ... ... hakkındaki dava zamanaşımını kesmesi nedeniyle sanık ... ...'nın sorgusunun yapıldığı tarihten temyiz inceleme tarihine kadar olağan dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği belirlenerek yapılan incelemede;
I)Katılan ...'un ... Anadolu Lisesinde ingilizce öğretmeni olarak görev yaptığı, okul tarafından Malta ülkesine yabancı dil eğitimi amacıyla düzenlenen seyahatin biletlerini alması için görevlendirildiği, okula yabancı dil eğitimi satmaya gelen sanık ...'in indirimli bilet temin edebileceğini söylemesi üzerine sanık ...'in aracılığıyla sanık ... ...'nın çalıştığı ... Turizm San. Tic. A.Ş'den toplamda elli sekiz adet bilet aldığı, elektronik biletlerin mail olarak gönderilmesi üzerine de bilet bedellerini sanık ...'e elden nakit olarak teslim ettiği, ancak sanık ... ... tarafından on sekiz adet biletin iptal edildiği, bilet iptali konusunda katılana bilgi verilmediği gibi bilet bedellerinin de iade edilmediği, sanıkların bu şekilde iştirak halinde üzerlerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından uçak biletlerinin sanık ... ...'nın çalışmakta olduğu ... Turizm isimli şirket tarafından elektronik bilet şeklinde alınıp alınmadığının, alınmış ise hangi tarihte alındığının ve bedelinin ödenmemesi üzerine acente tarafından iptal edilip edilmediği hususlarının araştırılması, uçak biletlerinin iptal edilebilmesi durumunda bilet bedeli iadesinin mümkün olup olmadığının tespit edilmesi, acentelerin çalışma yöntemlerinin araştırılarak acente yetkililerinin bilet bedelini tahsil etmeden elektronik bilet alıp alamayacakları hususunun netleştirilmesi, sonucuna göre sanıkların suç işleme kastıyla hareket ettiklerinin tespiti halinde ise eylemlerinin TCK'nin 157/1, 43/2. maddelerinde düzenlenen zincirleme biçimde işlenmiş dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
II)Kabule göre de;
1)Sanığa yüklenen "güveni kötüye kullanma" suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,
2)Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren "güveni kötüye kullanma" suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisi ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.