Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11909 Esas 2014/16069 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11909
Karar No: 2014/16069
Karar Tarihi: 11.11.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/11909 Esas 2014/16069 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı vekili, bir çekin takip borçlularından olan bir şirket tarafından ödendiğini belirterek, davacının dava açmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davacının çekte yetkili hamilin davadışı bir şirket olduğunu iddia etmesine rağmen çekteki hakkın da bu şirkete ait olduğunu ve davacının hak talebinde bulunamayacağını belirtmiştir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri Ticaret Kanunu'nun 725 ve 726. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi         2014/11909 E.  ,  2014/16069 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili çek cirantası tarafından davadışı ...... Şirketine 10.000-TL bedelli çekin ciro edilerek teslim edildiğini, ancak bu şirketin sözkonusu çekle beraber kasasındaki çeklerinin çalındığını ve bu şirket tarafından çeklerin iptali için dava açıldığını, ödeme yasağı konulduğunu, davaya konu çekin iptaline karar verildiğini, ancak tüm bunlara rağmen davalı tarafından müvekkili ve diğer borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alınarak, .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/8893 sayılı dosyasından icra takibine konulduğunu, müvekkiline çeki ciro eden davadışı borçlu şirket tarafından ödeme de yapıldığını belirterek, takibe konu çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu çekin takip borçlularından olan davadışı ....i tarafından ödendiğini, bu sebeple davanın konusunun kalmadığını, dava konusu çekin müvekkiline çek borçlularından davadışı Mustafa Yiğit tarafından verildiğini, müvekkilinin çekte meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, çekteki ciro silsilesinin de düzgün olduğunu, davacının cirosu ile müvekkilinin cirosu arasında başkasının cirosunun bulunduğunu, davalının iddialarında adı geçen ...... Şirketi"nin çekte cirosunun bulunmadığını, davada taraf olmayan başka bir firmanın çeki çaldırmasından dolayı davacının dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, çekin mücerret olduğunu, müvekkilinin çek iptali davasından haberdar olmadığını beyanla, davanın reddine ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının çekte yetkili hamilin davadışı ...... Şirketi olduğunu iddia etmesine göre çekteki hakkın da bu şirkete ait olup, ancak bu şirket tarafından iddia edilebileceği, davacı, çeki beyaza ciro ederek ve lehtara teslim ederek çek üzerinde hakimiyetini yitirmiş olup, çeki ibraz edecek yetkili hamile ödeme taahhüdü altına girdiği, davacının iddia ettiği gibi yetkili hamil ....... Şirketi olduğu kabul edildiğinde ve bu şirket tarafından çek ibraz edildiğinde de davacı tarafça ödeme yapılacağı ve kendinden önceki cirantalara ve keşideciye yönelik olarak alacaklı duruma geleceği, buna göre, kendi elinden kendi rızasıyla ciro etmek suretiyle çıkmış olan çekten dolayı davadışı şirketin yerine geçerek davacının hak talebinde bulunamayacağı, bu şirketin elinden çekin çıktığı gerekçesiyle borçlu olmadığı iddiasında da bulunamayacağı gerekçeleriyle, davanın reddine ve davalı tarafından icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, icra takibi durdurulmadığından ve yasal şartları oluşmadığından davalının bu isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Hükmü temyize cevap dilekçesiyle temyiz eden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydı bulunmadığı gibi, usulüne uygun olarak da harçlandırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir

    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara