Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4063 Esas 2022/4925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4063
Karar No: 2022/4925
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4063 Esas 2022/4925 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/4063 E.  ,  2022/4925 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2020/126 E., 2021/7 K.
    SUÇLAR : Tehdit, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
    TEMYİZ EDENLER : Mağdur sanık ... müdafii, mağdur sanık ...
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma
    Mağdur sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
    Her ne kadar mağdur sanık ... hakkında, mağdur sanık ...'e karşı tehdit suçundan açılan kamu davasının, 27.112020 tarihli uzlaştırma raporuna göre adı geçen tarafların uzlaştıklarından bahisle düşmesine karar verilmiş ise de dava dosyası kapsamına göre mağdur sanık ...'in yargılama konusu eylemini, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlemesi nedeniyle, hakkında Mahkemece bozma öncesi kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca zincirleme suç hükmünün uygulandığı, Yargıtay bozma ilâmında yargılama konusu suçun uzlaşma kapsamına alındığına işaret edilerek uzlaştırma girişiminde bulunulması gerektiğinin belirtildiği, bu nedenle Mahkemece dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, tek bir fiille işlenmiş aynı suçun mağduru olan ...'ın uzlaşmayı kabul ettiğini, ...'ın ise uzlaşmak istemediğini beyan ettiği, 5271 sayılı Kanun'un 254 üncü maddesinin yedinci fıkrasında;
    "Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir."
    Şeklinde hükme yer verildiği, mağdur ...'ın uzlaşmayı kabul etmemesi nedeniyle mağdur sanık ... ile mağdur sanık ... arasındaki uzlaştırma işleminin, ... lehine hukukî sonuç doğurmaya elverişli olmadığı gözetilerek mağdur sanık ... hakkında yargılamaya devamla ... ve ...'a karşı zincirleme suç hükümleri kapsamında kalan tehdit suçundan hüküm kurulması gerekirken tek eylemden iki ayrı suç ihdas edilmek suretiyle mağdur sanık ...'a karşı tehdit suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de bu hususta her zaman olağanüstü kanun yoluna başvurularak bahse konu hukuka aykırılığın giderilmesi mümkün görülmüştür.
    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    A. Zile Ağır Ceza Mahkemesinin 10.06.2016 Tarihli ve 2015/136 Esas, 2016/71 Karar Sayılı Kararı
    1. Mağdur sanık ... hakkında, mağdur ... ve mağdur sanık ...'a karşı tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    2. Mağdur sanık ... hakkında;
    a) Mağdur sanık ...'e karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
    b) Mağdur ...'e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
    Karar verilmiştir.
    B. Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin 01.10.2020 Tarihli ve 2020/9403 Esas, 2020/12338 Karar Sayılı Kararı
    Zile Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.06.2016 tarihli ve 2015/136 Esas, 2016/71 Karar sayılı kararının, sanıklar tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 01.10.2020 tarihli ve 2020/9403 Esas, 2020/12338 Karar sayılı ilâmıyla;
    "Oluş, iddia ve dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ...’ın, aynı gün içerisinde, saat 20.30 civarında Dinçerler Caddesinde karşılaştıkları ... ve ...’i yaraladıkları, tarafların ayrıldıkları ve fakat saat 22.30 civarında bu kez de Cumhuriyet Caddesinde karşılaştıkları ve faili meçhul kişilerler birlikte adı geçenleri tekrar yaraladıkları anlaşılmakla, sanıkların farklı zaman dilimlerinde gerçekleştirdikleri iki ayrı “Kasten Yaralama” suçunun bulunduğu, bu hususun iddianamenin anlatım kısmında izah edildiği gözetilerek, sanıklara ayrıca saat 20.30 civarında gerçekleştirdikleri eylemler nedeniyle uygulanabilecek Kanun maddeleri gereği ek savunma hakkı tanınarak, iki ayrı kasten yaralama suçlarından iki ayrı hükümler kurulması gerektiği gözetilmemiş ise de bu hususta zaman aşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    1)Sanıklar ... ve ... haklarında ... ve ...’e karşı “Kasten Yaralama” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    a) Oluş, iddia ve kabule göre sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek iştirak halinde ... ve ...'i ele geçirilemeyen sopalarla yoğun bir şekilde darp ettiklerinin kabulü karşısında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddelerine göre belirlenen temel cezalarda, aynı Kanun’un 86/3-e maddesi gereği (½) oranında artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayinleri,
    b) Oluş, iddia, dosya kapsamı ve kabule göre, saat 22.30 sıralarında ... ve ...'in Zile İlçesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Küçük Ev isimli çay bahçesinden minibüsüne dönmekte olan ...'ı görmeleri üzerine, ...'in adli emanette kayıtlı 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak nitelikte olmayan satırı sallayarak ...'ı kovalamaya başladığı, ...'in de ...'in peşi sıra ...'ı kovaladığı ve ...’in de her iki sanığa karşı “Tehdit” suçundan mahkumiyetine karar verildiği olayda, sanıklar lehine TCK’nin 29. maddesi gereği haksız tahrik hükümlerinin, TCK’nin 3. maddesinde yer alan “cezada orantılılık ikesi” gözetilerek, makul bir oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Sanıklar ... ve ...’ın, ... ve ...’e yönelik eylemlerini aynı kasıt altında işledikleri, kaldı ki ... hakkında her iki sanığa karşı “Tehdit” suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, her iki sanık hakkında ...’e yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nin 86/1. maddesine göre belirlenen temel ceza alt sınırdan tayin edilirken; ...’e yönelik eylemleri nedeniyle temel cezanın tayininde “kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama suçunu işledikleri”nden bahisle, belirlenen ceza miktarında artırım öngörülen nitelikli halin gerekçe gösterilmesi suretiyle alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın tayini,
    d)Sanık ... hakkında ...’e yönelik ve sanık ... hakkında ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde, sanıklar hakkında TCK’nin 62. maddesi gereği takdiri indirim sebebi uygulanırken, uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    2) Sanık ... hakkında ... ve ...’e karşı “Tehdit” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    a)Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 106/1-1. cümlesi kapsamında kalan “Tehdit” suçundan kamu davası açıldığı, bahse konu suçun hükümden sonra, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmakla, taraflar arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,Kabul ve uygulamaya göre de;
    b) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK’nin 62. maddesi gereği takdiri indirim sebebi uygulanırken, uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,"
    Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    C. Zile Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2021 Tarihli ve 2020/126 Esas, 2021/7 Karar Sayılı Kararı
    1. Mağdur sanık ... hakkında;
    a) Mağdur ...'a karşı tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    b) Mağdur sanık ...'a karşı tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 254 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği uzlaşma nedeniyle düşmesine,Karar verilmiştir.
    2. Mağdur sanık ... hakkında;
    a) Mağdur sanık ...'e karşı ilk kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    b) Mağdur ...'e karşı ilk kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    c) Mağdur sanık ...'e karşı ikinci kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    d) Mağdur ...'e karşı ikinci neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba,
    Karar verilmiştir.
    D. Tebliğname
    Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.04.2022 tarihli ve 2021/26495 sayılı, mağdur sanık ... hakkında, mağdur ...'e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;"... kemik kırığının hayat fonksiyornlarına etkisinin (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK'nin 3 maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasının (1/4) oranında arttırım yapılması suretiyle fazla ceza verilmesi ..."
    Gerekçesiyle bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    A. Mağdur Sanık ... Müdafiinin Temyiz Sebebi
    1. Mağdur sanık ... hakkında, mağdur ...'a karşı tehdit suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğine,
    2. Vesaire, İlişkindir.
    B. Mağdur Sanık ...'ın Temyiz Sebepleri
    1. Eylemlerinde silahtan sayılan bir cisim kullanmadığına,
    2. Bozma öncesi sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının korunmadığına,
    3. Vesaire,İlişkindir.
    III. OLAY VE OLGULAR
    1. Mağdur sanık ... ile mağdur ... bir tarafta, mağdur sanık ... ile mağdur ... ise bir tarafta olacak şekilde gerçekleşen olayda, mağdur sanık ...'in, ... ve ...’ın minibüslerini görüp "İnin lan aşağıya sizinle konuşacağız, siz görürsünüz, size yapacağımızı biliyoruz, sizi öldürürüz." diyerek tehdit ettiği ancak ... ve ...'ın aşağıya inmemeleri nedeniyle olay yerinden ayrıldığı, aynı gün saat 20.30 civarında, Dinçerler Caddesinde mağdur sanık ...’in, yanında mağdur ... de varken ... ve ... ile karşılaştıkları ve ... ve ...'ın, ... ve ...'i darp ettikleri, bu olay üzerine tarafların yine ayrıldıkları ve saat 22.30 sıralarında Cumhuriyet Caddesinde tekrar karşılaştıkları ve mağdur sanık ...'in, mağdur sanık ...'ın yolunu kesmeye çalıştığı, mağdur ...'in de elindeki satırla ...'a "Ver lan paraları" dediği, bunun üzerine ... ve ...'ın, faili meçhul bir grupla birlikte ellerindeki sopalarla mağdur sanık ... ile mağdur ...’i tekrar darp ederek mağdur sanık ...’i basit tıbbî müdahale ile giderilemez şekilde, mağdur ...’i ise orta (2) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
    2. Tarafların, birbirlerini suçlayıcı yönde savunma yaptıkları anlaşılmıştır.
    3. Mağdur sanık ...'ın eylemi neticesinde;
    a)Mağdur ...'de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak;
    Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Tokat Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan, 03.12.2015 tarihli; "Sol el 5. metakarpta fraktür, sol mandibula altında 4-5 cm. ekimoz ve şişlik, sağ diz üzerinde 4-5 cm.'lik abrazyon, basit bir tıbbî müdahale ile giderilemez, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisi ORTA (2) derecededir,"
    b) Mağdur sanık ...'de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak
    Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Tokat Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan, 03.12.2015 tarihli; "İki scapula arasında sert bir cisim darbesinden olduğu anlaşılan 15 cm.'lik şişlik ve kızarıklık, sol zigomatik process düzeyinde asimetrik yüzeysel yumuşak doku kalınlığında ödem, BTM ile giderilemez, yüz bölgesinde travmatik lezyon tarif edilmediğinden yüzde sabit iz tayinine gerek bulunmadığı,"
    Görüşlerini içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.
    4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (B) bendinde bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

    IV. GEREKÇE
    A. Tebliğnamenin Bozma Görüşü Yönünden
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.04.2022 tarihli ve 2021/26495 sayılı, mağdur sanık ... hakkında, mağdur ...'e karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
    "... kemik kırığının hayat fonksiyornlarına etkisinin (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK'nin 3 maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasının (1/4) oranında arttırım yapılması suretiyle fazla ceza verilmesi ..."
    Gerekçesiyle bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiş ise de adlî tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ilâ ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisi nazara alınarak cezanın en fazla (1/2) oranında arttırılmasının öngörülmüş olması karşısında mağdur sanık ...'ın eylemi neticesinde mağdur ...'de meydana gelen kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olarak belirtildiği anlaşılmakla, mağdur sanık ... hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun'un 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca (1/4) oranında artırım uygulanmasına bir isabetsizlik görülmediğinden Tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
    B. Mağdur Sanık ... Müdafiinin Temyiz Sebebi
    1. Beraat Kararı Yönünden
    Mağdur ... ve mağdur sanık ...'ın birbirleri içinde uyumlu anlatımları karşısında mağdur sanık ...'in üzerine atılı tehdit suçu sübuta ermekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    2. Vesaire Yönünden
    Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir. C. Mağdur Sanık Furkanın Temyiz Sebepleri
    1. Eylemlerinde Silahtan Sayılan Bir Cisim Kullanmadığı Yönünden
    Dava dosyasının kapsamına, Mahkemenin kabulüne, mağdur ...'in soruşturma aşamasında tespit olunan kolluk beyanı ile mağdur sanık ... ve mağdur ...'de meydana gelen yaralanmaların niteliğine göre sanığın, suçta 5237 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında silahtan sayılan bir cisim kullandığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    2. Kazanılmış Hak Yönünden
    Sanık hakkında Mahkemece, bozma sonrası yapılan uygulama ile belirlenen netice ceza miktarlarının, bozma öncesi hükmolunan netice ceza miktarlarından daha az olduğu, bu itibarla sonuç ceza miktarları bakımından bozma öncesi kazanılmış hakkın oluşmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    3. Vesaire Yönünden
    Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, mağdur sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Zile Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.01.2021 tarihli ve 2020/126 Esas, 2021/7 Karar sayılı kararında mağdur sanık ... müdafii ve mağdur sanık ... tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden mağdur sanık ... müdafii ve mağdur sanık Fu... temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
    Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    13.06.2022 tarihinde karar verildi.




    Hemen Ara