Esas No: 2022/5894
Karar No: 2022/4949
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5894 Esas 2022/4949 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/5894 E. , 2022/4949 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli ve 2017/499 Esas, 2019/522 Karar sayılı kararının 09.10.2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 09.08.2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-a ve 62/1. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/53 Esas, 2021/1046 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 28.03.2022 tarihli ve 2022/4713 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2022 tarihli ve 2022/51151 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 09.10.2019 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2020 tarihli ve 2019/919 Esas, 2020/463 sayılı kararına konu kasten yaralama suçunu işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, önceki hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de ihbara konu Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2020 tarihli karara konu suç tarihinin 09.08.2019 olduğu, dolayısıyla ihbara konu dosyada işlenen suçun 5 yıllık denetim süresi başlamadan önce işlendiği ve hükmün açıklanması için gerekli yasal koşulların oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı belirtilmiştir. Denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlar.
Buna göre; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
İncelenen dosyada; sanık hakkında kasten basit yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ihbara konu suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden önceki bir tarihte (09.08.2019 tarihinde) işlenmiş olduğu gözetilmeden sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosyanın ele alınarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bununla birlikte, sanığın güncel adli sicil kaydına göre 17.02.2020 tarihinde işlediği kasten basit yaralama suçundan Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli, 2020/193 Esas, 2021/604 Karar sayılı kararı ile 3.000,00 TL adli para cezasına mahkum edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum mahallinde hükmün açıklanması yönünden yeniden değerlendirilmelidir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/53 Esas, 2021/1046 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.