Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5896 Esas 2022/4950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5896
Karar No: 2022/4950
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5896 Esas 2022/4950 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dosyada bulunan hükümde, suça sürüklenen çocuğun kasten yaralama suçundan 2 yıl 1 ay 27 gün hapis cezasına çarptırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ancak Kanun'un açık şartlarından biri olan cezanın 2 yıl veya daha az olması şartının gerçekleşmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli şartların oluşmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, suçun sonucu nedeniyle en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı bir kez cezalandırılması gerektiği, ancak hatalı bir şekilde ceza artırımı yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Kanun'un açık şartlarını ihlal ettiği belirlenen kararın bozulması gerektiği tespit edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 87/3, 29/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. ve 309. maddeleri, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23/1. maddesi.
1. Ceza Dairesi         2022/5896 E.  ,  2022/4950 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    ...’ı kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...'ın, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 87/3, 29/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli ve 2017/111 Esas, 2018/214 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.01.2018 tarihli ve 2019/31 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.04.2022 tarihli ve 2021/24138 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2022 tarihli ve 2022/54088 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarihli ve 2013/14-102 Esas, 2014/128 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartları oluşmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği ve bozma kararının aleyhe sonuç doğuracağı nazara alınarak yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre;
    1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan dolayı 2 yıldan fazla olacak şekilde 2 yıl 1 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve anılan maddedeki objektif şart gerçekleşmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2)... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 26.01.2017 tarihli ve 2015/7878 soruşturma, 2017/236 Esas, 2017/206 sayılı iddianame ile suça sürüklenen çocuğun, kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e ve 87/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edildiği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğa mahkemece uygulanan 87/1-d ve 87/1-son maddelerine ilişkin olarak ek savunma hakkı tanınmadan, anılan maddeler uyarınca hüküm kurulmasında,
    3)Kabule göre de,
    5271 sayılı Kanun'un 231/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş ise de 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23/1. maddesinde suça sürüklenen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olarak düzenlenmiş olması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen denetim süresinin 3 yıl yerine 5 yıl olarak belirlenmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1)Suça sürüklenen çocuğun tek eylemi ile katılanı yaralaması sonucu yaşamsal tehlike ve kemik kırığı sonuçları birlikte gerçekleştiğinden, en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı bir defa cezalandırılması gerekmekte olup, 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesinin uygulanmasından sonra TCK'nin 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK'nin 87/3. maddesi ile kırıktan ayrıca artırım yapılmak suretiyle hatalı hüküm tesis edilmiş olması,
    2)Suça sürüklenen çocuğun eylemi neticesinde katılandaki yaralanmanın, hayati tehlike ve orta (2.) derece kemik kırığına neden olduğu, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında TCK'nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastın yoğunluğu da dikkate alınarak TCK'nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gözetilerek, TCK'nin 61. maddesi gereğince sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerekmesi hususlarının da kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 13.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara