Esas No: 2022/2208
Karar No: 2022/8824
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2208 Esas 2022/8824 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/2208 E. , 2022/8824 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : NEVŞEHİR 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.07.2021 tarihli 2020/13-388 esas ve 2021/355 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı CMK’nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesine göre bir hafta olduğundan;
27.12.2021 tarihinde sanık ve müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kanun yolu bildirimi de yasaya uygun şekilde yapılan karara yönelik temyiz isteğinin süresi içerisinde sanık müdafii tarafından 28.12.2021 tarihinde yapılmasına karşın, sanığın Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile gönderdiği 31.12.2021 tarihli dilekçesinde yer alan “ … temyiz incelenmesi hakkımdan feragat ediyorum” şeklindeki beyanı ile temyiz isteğinden vazgeçtiği, 04.01.2022 tarihli dilekçesinde yer alan “ … fakat içerik ve mevzuatı bilmediğimden dolayı cezaevinde yanlış yönlendirildiğimden dolayı verilen kararı onaylatmak istemiş idim. Şimdi ise verdiğim karardan çok pişman olmuş bulunmaktayım. Vermiş olduğum dilekçemin iptalini istiyorum ve temyiz haklarımın bana verilmesini istiyorum” şeklindeki beyanı ile aynı tarihli dosyasının tekrar incelenip lehe olan hükümlerin tekrar uygulanmasına ilişkin talep dilekçesinin "temyizden vazgeçmeden dönme" niteliği taşıdığı anlaşılmakla; temyizden vazgeçmeden dönmenin temyiz süresi içinde mümkün olması, temyiz süresi geçtikten sonra vazgeçmenin geri alınmasının mümkün olmaması nedeniyle, vazgeçme hukuki geçerliliğini koruduğundan, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dosya kapsamına göre;
Sanık hakkında Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli 2014/241 esas ve 2014/470 karar sayılı ilamı ile TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca verilen 1 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından lehe temyiz edilmesi üzerine ilgili hükmün Dairemizin 15.10.2020 tarihli 2020/6258 esas ve 2020/5664 karar sayılı ilamı ile sanık aleyhine bozularak, CMUK’un 326. maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verildiği halde;
a) Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmemesi,
b) Sanığın 28.10.2013 olan suç tarihinde henüz 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmediğinden TCK'nın 188. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen hapis cezasının alt sınırının 5 yıl hapis cezası olduğu, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun'un 66. maddesiyle TCK'nın 188/3. maddesindeki cezanın alt sınırının 10 yıla çıkartıldığı, suç tarihi itibariyle temel cezanın 5 yıl hapis cezası olması karşısında 10 yıl hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
c) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu düzenleyen ve “beş günden yirmi bin güne kadar” adli para cezası öngören 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK’nın 188/3. maddesinde, 25.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 137. maddesi ile yapılan değişiklikle (08/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7078 sayılı Kanun’un 132. maddesi ile kanunlaşan), adli para cezasının alt sınırının “bin gün” olarak belirlendiği dikkate alındığında, somut olayda suç tarihinin, 694 sayılı KHK’nın yürürlük tarihinden önce 28.10.2013 olması nedeniyle temel adli para cezasının alt sınırının “5 gün” olması karşısında 1000 gün adli para cezası verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Suretiyle, 5271 sayılı Kanun'un 309. ve 310/1. maddeleri uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
05.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.