Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6192 Esas 2022/4946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6192
Karar No: 2022/4946
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6192 Esas 2022/4946 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/6192 E.  ,  2022/4946 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemsi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çubuk Sulh Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 tarihli ve 2013/64 Esas, 2013/279 Karar sayılı kararının 10.09.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde, 24.09.2013 tarihinde kasıtlı bir suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çubuk 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/426 Esas, 2021/887 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.04.2022 tarihli ve 2021/29756 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2022 tarihli ve 2022/58958 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Çubuk Sulh Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 tarihli kararı ile, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddesinde yer alan "(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır." şeklindeki düzenleme uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 3 yıl denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 5 yıl denetim süresi belirlenmesinde isabet görülmemiş ise de Çubuk 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2020 tarihli ve 2020/237 Esas, 2020/285 sayılı kararına konu kasıtlı suçun 3 yıllık denetim süresi içerisinde 24.09.2013 tarihinde işlendiği gözetilerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre,
    1)Kayden 10.09.1994 doğumlu suça sürüklenen çocuğun suç tarihi olan 05.06.2011 tarihi itibariyle 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu, üzerine atılı kasten basit yaralama suçunu 09.10.2009 tarihinde işlediği, 11.11.2009 tarihinde Mahkemesince ilk savunmasının alındığı, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği ve denetim süresi içerisinde 24.09.2013 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımını kesen son işlem olan savunmanın alındığı 11.11.2009 günü işlemeye başlayan sürenin, 5271 sayılı Kanun’nun 231/8-son cümlesi gereğince 10.09.2013 tarihi ile 24.09.2013 tarihleri arasında durduğu, denetim süresinde işlenen ihlale konu suç tarihi olan 24.09.2013 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla, 07.10.2021 tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2)5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesinde "(1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hakimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur. (2) Derhal tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir. (3) Mahkeme veya çocuk hakimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması halinde, gerekçesi kararda gösterilir." hükmü yer almasına rağmen, suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun'un 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulmasında,
    3)Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş gurubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı kasten basit yaralama suçunu 09.10.2009 tarihinde işlediği, suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 01.07.2013 tarihinde verilip 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği, 24.09.2013 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımının 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi gereğince 10.09.2013 ilâ 24.09.2013 tarihleri arasında durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 24.09.2013 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği, zaman aşımını kesen son işlemin suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 11.11.2009 olduğu anlaşılmakla; durma süresi de gözetildiğinde 25.03.2015 tarihinde 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri gereğince 5 yıl 4 aylık asli dava zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan Çubuk 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/426 Esas, 2021/887 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara