19. Hukuk Dairesi 2014/13107 E. , 2014/15965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2012/180-2013/1099
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde (temlik alan)davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava dışı temlik eden banka vekili, müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle ihtarname keşide edilerek davalıya gönderildiğini, ancak davalının ihtarname içeriğine itiraz ettiğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik alan davacı vekili 31/07/2012 havale tarihli dilekçesi ile, banka alacağının müvekkiline temlik edildiğine ilişkin belgeleri sunmuştur.
Davalı vekili, alacağını temlik eden banka ile müvekkili arasında imzalanan herhangi bir kredi sözleşmesi olmadığını, sözleşmedeki imzaları kabul etmediklerini, bunun yanında müvekkilinin temlik eden bankaya borcunun veya taahhüdünün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davaya konu kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiği, bunun yanında davacı vekilinin davalı tarafından yapılan harcamaların hangi banka aracılığı ile yapıldığını bildirdiği ve mahkemece bu işlemlerin slip asıllarının getirtilmesi amacıyla ilgili kurumlara müzekkereler yazıldığı, ancak sliplerin temin edilemediğinin görüldüğü, bu durumda davacı bankanın itiraza uğrayan alışverişlerin davalı tarafından yapıldığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı davaya konu kredi sözleşmesindeki imzaya itirazda bulunmuş, imzanın ona ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Ayrıca 27/10/2011 havale tarihli bilirkişi raporunda da, ""yapılan tüm harcamaların sadece davalının sorumluluğunda olan kredi kartları ve gizli şifrelerin fiziken kullanılarak yapıldığı anlaşılmış olup cari devrede davalının bunlara dair herhangi bir "kayıp/çalıntı"" bildirimi olduğuna dair kayda da rastlanılmadığından takibe konu borcun davalı tarafından ya da bilgisi dahilinde/sorumluluğunda yapılmış alışveriş bedellerinden kaynaklandığı"" yönünde görüş bildirilmiş olması karşısında, mahkemece rapora aykırı düşen gerekçeyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.