Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10097 Esas 2022/13925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10097
Karar No: 2022/13925
Karar Tarihi: 04.07.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10097 Esas 2022/13925 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/10097 E.  ,  2022/13925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarihli 2013/9-542 Esas ve 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere; 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Aksi halde kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrasında ise “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gereklidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında yakalama kararı bulunan sanığın yakalamadan kurtulmak amacıyla kolluk görevlilerine kendi kimliği yerine ... adına düzenlenmiş bir kimliği fotokopisini sunduğu ve kendisini bu fotokopi belgedeki kişi olarak tanıttığı, sanığın şüpheli hareketler sergilemesi üzerine kolluk görevlilerince yapılan kaba üst aramasında gerçek kimliğinin bulunduğu, bunun üzerine sanığın gerçek kimliğini itiraf ederek ... adına olan kimlik fotokopisinin kendisine ait olmadığını beyan ettiği, yakalama tutanağının sanığın gerçek kimliği ile düzenlendiği, sanığın yalan beyanı ile düzenlenmiş herhangi bir resmi belgenin bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1 maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1 maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, mahkumiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1 maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 20.10.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nin 322. ve Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu'nun 20/1 maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 04.07.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara