Esas No: 2022/1718
Karar No: 2022/5067
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/1718 Esas 2022/5067 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/1718 E. , 2022/5067 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme, kasten öldürme
HÜKÜM :... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2019 tarih, 2019/474 Esas ve 2019/496 sayılı kararı ile;
1)Sanık ... hakkında: maktule yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,
2)Sanık ... hakkında: maktule yönelik kasten öldürme suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair karar.
TEMYİZ EDENLER : Katılan ... vekili, katılan ...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümlerin katılan ... vekili ile katılan ... tarafından temyizi üzerine dosyanın yapılan temyiz incelemesinde;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan ... Bakanlığının sanık ... hakkında açılan kamu davasına katılma, kurulan hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, katılan vekilinin bu sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında maktule yönelik nitelikli kasten öldürme, sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçlarından elde edilen delillerin mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınıp ayrı ayrı beraatlerine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine kurulan hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan ...’ın sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, katılan ... vekilinin sanık ... hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 15.06.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Maktul Necdet'in kasten öldürüldüğü olayda yerel mahkemece sanık ...'ın müsnet suçtan delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verilmiş olup verilen kararın aleyhe temyizi üzerine beraat kararının onanmasına dair dairemizin çoğunluk görüşüne sanığın resmi nikahlı eşini kasten öldürdüğü sübuta erdiğinden cezalandırılması gerektiği kanaati ile katılmıyorum.
Şöyle ki;
1)Sanık son celsede "...cinayeti ben işledim" demek suretiyle Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda suçunu ikrar suçunu ikrar etmiştir.
2)Öldürme olayı 23.04.2013 gecesi gerçekleşmiştir. Olayın gerçekleştiği apartmanın yöneticisi olan tanık Kadir Oktay Güngör maktulün öldürüldüğü gün olan 23.04.2013 günü saat 22.30 sularında "maktulün dairesinden kavga sesleri geldiğini, ikaz etmek için maktul ile sanığın kaldığı dairelerine çıktığını, ancak kapıyı açmadıklarını, bir gün sonra saat 13.00 gibi polisler gelince olayı öğrendiğini söylemiştir.
3)Sanık olay gecesi eve geldiğinde "eşini evde ölü halde bulduğunu, evdeki kanları kendisinin sildiğini ve karakola giderek durumu anlattığını polislerin kendisiyle ilgilenmediğini" söylemiştir. Olay gecesi karakolda görevli polisler ... ve ... de olay gecesi sanık ...'ın karakola geldiğini ancak "kocam bana bakmıyor, paraya ihtiyacım var" dediğini, kendilerinin de kadını kaymakamlığa gönderdiklerini söylemişlerdir.
4)Dosyada bulunan 01.07.2013 tarihli kriminal polis laboratuvarınca düzenlenmiş raporun C bendinde sanıkla maktulün birlikte yaşadığı evde mutfakta kaşıklık ve bıçaklık kısmında yıkanmış halde bulunan ve ancak yıkandığı halde kabza kısmının kenarında kan olduğu belirlenen 28 no.lu bulgu olan bıçaktaki kanın maktul Necdet'e ait olduğu belirlenmiştir. Yani maktulü öldüren bıçak olaydan sonra sanık tarafından yıkanarak kaşıklığı konulmuştur.
5)Olay yeri inceleme birimince evde yapılan araştırmalarda kanlı olan maktule ait pantolonun kanlı bölgelerinde maktul ... sanığa ait DNA numuneleri karışık halde bulunmuştur.
6)Tanık ... beyanında; olaydan bir gün sonra Pendik sahilinde otururken saat 12.00 sularında daha önceden tanıdığı Nuray isimli bayanın gelerek kocasının bıçaklandığını kendisine anlattığını ve birlikte karakola geldiklerini, karakolun durumu öğrenince soruşturmaya başladıklarını anlatmıştır.
Tüm bu tespitler ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/355 Esas sayılı dosyasının 04.07.2018 tarihli duruşmasında mahkeme heyetine "cinayeti ben işledim" şeklinde ikrarda bulunduğunun zapta geçtiği anlaşılmıştır.
Sanık ikrarı tek başına kendisi aleyhine mahkumiyete yeterli olmasa da maktulün 23.04.2013 gecesi bıçaklanarak öldürüldüğü, sanığın maktulün kendisince öldürülmediğini, kendisi evde yokken maktulün kendi kendisini bıçakladığını söylemiş, ancak sanık eve geldiğinde kocasını bıçaklanmış görünce vakit kaybetmeden komşularına ve polise haber vermesi gerekirken öncelikle evdeki kanları temizlemesi, olayda kullanılan ve kabza kısmının arasında maktule ait kan örneği bulunan bıçağı yıkayarak mutfaktaki kaşıklık - bıçaklığa koyması olay gecesi sanığın evinde kavga seslerini duyan tanık Kadir Oktay Güngör de apartman yöneticisi olduğunu, uyarmak için maktulün dairesine çıktığını ancak kapıyı açmadıklarını söylemesi sanığın 23.04.2013 gecesi öldürülen kocasını gördüğü halde o gece karakola gitmesi ancak olayı anlatmaması, para yardımında bulunulmasını istemesi, sanığın eşini evde ölü halde görünce yaklaşık 13 saat hiç kimseden yardım istememesi, bir gün sonra öğlen vakti sahilde oturan tanık ...'e durumu ilk olarak anlatması da hayatın olağan akışına uymamaktadır.
Belirttiğimiz tüm gerekçelerle sanığın müsnet suçu işlediğinin sübuta erdiği kanaatinde olduğumdan sanığın beraatine dair Yerel Mahkeme kararını onaylayan dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.