Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4615 Esas 2022/1593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4615
Karar No: 2022/1593
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4615 Esas 2022/1593 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen bir kararın Daire tarafından onanmasına davalı vekili itiraz etmiş ve karar düzeltme istemişti. Ancak, yapılan yargılamalar sonucunda, bu isteğin udumlu bir gerekçeye dayanmadığı belirlendi ve reddedildi. Karar düzeltme harcı olarak 44.70 TL, para cezası olarak da 709,50 TL alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri olarak HUMK 440 ve 442 ile 3506 sayılı Yasa'nın HUMK 442/3 maddesi de açıklandı.
11. Hukuk Dairesi         2021/4615 E.  ,  2022/1593 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.05.2019 gün ve 2019/93 - 2019/363 sayılı kararı onayan Daire'nin 01.04.2021 gün ve 2019/3889 - 2021/3179 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 27.04.2005 tarihinde 25.Milyon Euro ve 05.11.2009 tarihinde 25 Milyon Euro limitli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, yatırımlarını gerçekleştirmek için başka bankalardan da kredi alındığını, 2008 yılında Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik krizden müvekkilinin de etkilendiğini, müvekkilinin 2008 yılında başlayıp 2009 yılında gittikçe ağırlaşan mali kriz ve dar boğazdan kurtulabilmek için T.S.K. Bankası ve davalı bankanın birlikte kullandırdığı kredinin yeniden yapılandırılması için görüşmeler başlatıldığını, T.S.K. Bankası'ndan kullanılan kredilerin yeniden yapılandığını, kredilere ilave dönemsiz ödemeler tanımlandığını, ana para geri ödemelerinin ertelenerek vadelerinin uzatıldığını, davalı bankanın ise müvekkilinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanmak sureti ile mevcut kredilerin şartlarını kendi lehine daha da ağırlaştırdığını, bunun üzerine müvekkilinin varlık satışı suretiyle krizi atlatma çabası içine girdiğini, bir kısım taşınmazlarını değerlerinin altında satmak zorunda kaldığını, davalı Banka'nın müvekkilinin bu zor durumundan yararlanarak bu davaya konu olan çok ağır şartlar içeren 14.01.2010 tarihli ek kredi sözleşmesini müvekkiline dayattığını ve kabul ettirdiğini, davalı banka ile müvekkili şirket arasında imzalanan 14.01.2010 tarihli ek kredi sözleşmesinde edimler arasında açık bir dengesizlik olduğunu ve müvekkilinin o dönem içinde bulunduğu koşullar itibari ile müzayaka halinde bulunduğunu ileri sürerek, olayda gabinin objektif ve subjektif unsurların gerçekleştiğini veya uygulanan yönetim masrafı ve kredi faiz oranlarının ahlaka aykırılık oluşturacak derecede fahiş olduğu veyahut olayda davalı banka uygulamalarının MK'nın 2. maddesi anlamında objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğinin tespitine, ek kredi sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan yönetim komisyonuna (dosya masrafı) ilişkin maddenin hukuka aykırı ve geçersiz bulunduğunun veya fahiş olduğunun tespit ve kabulü ile haksız ve hukuka aykırı tahsil edilen miktardan fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 Euro'nun, müvekkiline dayatılarak kabul ettirilen kredi faiz oranlarının fahiş olduğunun tespiti ile fazla ödenen miktarlardan şimdilik 5.000 Euro'nun, 20.04.2004 tarihinde ana para üzerinden % 0.50 oranında hesaplanın müvekkilinden ikinci kez tahsil olunan yönetim komisyonunun (dosya masrafının) hukuka aykırı olduğunun ve geçersiz bulunduğunun tespit ve kabulü ile bundan doğan müvekkili alacağından şimdilik 5.000 Euro'nun, ek kredi sözleşmesinin 5. maddesinde yer alan erken kapama komisyonuna ilişkin maddenin hukuka aykırı ve geçersiz bulunduğu veya fahiş olduğunun kabulü ile erken kapama komisyonu adı altında müvekkilinden haksız tahsil eden miktardan şimdilik 5.000 Euro’nun tahsiline, bu talepler yerinde görülmediğinde ek sözleşmenin 3. ve 5. maddesine ve erken ödeme komisyonuna dayalı olarak şimdilik toplam 15.000 Euro’nun temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile istemini 332.825.11 Euro’ya yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
    Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44.70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 07/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara