Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5325 Esas 2022/5129 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5325
Karar No: 2022/5129
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5325 Esas 2022/5129 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5325 E.  ,  2022/5129 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
    HÜKÜMLER :1) Siirt Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2017 tarih ve 2014/260 Esas - 2017/186 Karar sayılı kararıyla; Sanıklar ... ve ... hakkında; kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 6'şar yıl 3'er ay (2 kez), sanık ... Memduhoğlu hakkında; kasten öldürme suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezaları verildiği, bu kararın istinafı üzerine,
    2) Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 27/02/2018 tarih ve 2017/1720 Esas - 2018/540 Karar sayılı kararıyla; sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik "istinaf başvurularının esastan reddine", Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin ise; kaldırılarak sanıkların kasten yaralama suçundan 5'er yıl 7'şer ay 15'er gün (2 kez) hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine
    3) Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 30/09/2020 tarih ve 2019/2378 Esas - 2020/2106 Karar sayılı kararı ile, sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümlere yönelik "temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına", sanıklar ... ve ... hakkında istinafın kararı bozularak; dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmesi üzerine,
    4) Sanık ...'nun mağdurlar ... ve ...'a yönelik TCK'nin 81, 35, 29, 62, 53 ve CMK'nin 307/son maddeleri gereğince 5 yıl 7 ay 15 gün (2 kez), sanık ...'in mağdurlar ... ve ...'a yönelik TCK'nin 81, 35, 29, 62, 53 ve CMK'nin 307/son maddeleri gereğince 5 yıl 7 ay 15 gün (2 kez), hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 24/11/2021 tarih ve 2020/1640 Esas - 2021/718 Karar sayılı kararı
    TEMYİZ EDENLER : Sanık ... müdafii, sanık ... müdafii
    İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1) Sanıklar ... ve ... hakkında Yargıtay bozması sonrası verilen ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak yapılan incelemede;
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 24/11/2021 tarih ve 2020/1640 Esas - 2021/718 Karar sayılı bozma üzerine verilen kararının sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Dosya incelendi.
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanıklar Sait ve Kamuran hakkında hükmedilen kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına ilişkin hapis cezalarının beş yılın üzerinde olması nedeniyle verilen kararların 5271 sayılı CMK'nin 286/2.a maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 24/11/2021 tarih ve 2020/1640 Esas - 2021/718 Karar sayılı Yargıtay bozması üzerine verilen yeni kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanıklar Sait ve Kamuran müdafiilerinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, haksız tahrikin derecesine, yasal savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme aykırı olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, oy çokluğu ile, Yargıtay ilamının bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, bir örneğinin Siirt Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine,
    2) Sanık ... Memduhoğlu hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan ve Dairemizce de onanmak suretiyle kesinleşen hükme yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2021 tarih ve KD-2021/7568 sayılı itiraznamesinin incelenmesinde;
    Dairemizin 30/09/2020 tarih ve 2019/2378 Esas - 2020/2106 Karar sayılı sanık ... Memduhoğlu hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne dair "temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması" ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28.01.2021 tarih ve 2021/7568 sayılı itiraznamesi ile;
    Sanık ... Memduhoğlu hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 81, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair Siirt Ağır Ceza Mahkemesince kurulan hükme yönelik olarak sanık müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin 27/02/2018 tarih ve 2017/1720 Esas - 2018/540 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, yapılan incelemede, Dairemizin 30/09/2020 tarih ve 2019/2378 Esas - 2020/2106 Karar sayılı temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği,
    Dairemizin onama yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28.01.2021 tarihinde “ sanık ...'in hiç bir şekilde maktule yönelik eylemde bulunduğunu kabul etmemesi, maktulün kanını taşıyan sopanın sanık ... tarafından maktule yönelik kullanıldığına dair kesin bir delilin bulunmaması, tanık Hülya'nın maktule sopa ile vuranın 60 yaşlarında bir kişinin olduğunu söylemesi, sanık ...'in 1985 doğumlu olup olay tarihinde 29-30 yaşlarında bulunması, sanık ... ile aynı durumda olan ve hatta tanık Veysel ile katılan Hazım'ın, bıçakla maktule vuranın sanık ... olduğunu söylemesine rağmen, sanık ... ile birlikte diğer sanıklar Sait, Kamuran ve Mehmet ... hakkında maktule yönelik eylemden beraat kararı verilmesi, sanığın kendisinin de başından yaralanmış olup hareketli kavga ortamında maktulün pantolonunda sanığın kan izinin çıkmasının tek başına mahkumiyete yeterli olmaması, buna göre sanık ...'in, diğer sanık Recep ile fikir ve irade birliği içinde eylem üzerinde hakimiyet kurarak öldürme eylemine fail olarak katıldığının şüphede kalması birlikte değerlendirildiğinde, hakkında şüphe tam olarak giderilemeyen sanık ... Memduhoğlu hakkındaki mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken esastan ret kararı verilmesinin, usul ve Yasaya aykırı olduğu düşünüldüğünden İtiraz yoluna gidilmesi zorunluluğu doğmuştur. ” gerekçeleri gösterilmek suretiyle itiraz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla,
    05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dairemizce verilen temyiz isteminin reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/06/2022 gününde itiraz yönünden oybirliği, sanıklar Kamuran ve Sait hakkında kurulan hükümler yönünden oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY:
    Seçim nedeniyle iki aile arasında tartışma çıktığı, akabinde meydana gelen mesajlaşmalar ve basit tehdit eylemleri yüzünden ortamın gerginleştiği, ... ailesine mensup kişilerin ...'ın evinin önünde toplandığı, Memduhoğlu ailesine mensup kişilerinse toplanıp buraya doğru yürümeleri üzerine iki aile arasında başlayan taşlı sopalı, bıçaklı kavgada maktul ...'in öldüğü, yine ... ailesi tarafında yer alan Abdülkerim Abbasioğlu ile ...'ın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince verilen Abdülkerim ve İdham'ın yaralanmalarına sebebiyet veren sanıklar ... ve ... hakkında TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-d, 29, 62. maddeleri gereğince 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin hükmün bozularak sanıkların öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmaları gerektiği şeklindeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;
    Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek nitelikte bir husumet bulunmamaktadır. Kalabalık kavga ortamında sanıkların hedef gözetme olanağı bulunmadan hareket ettikleri ve özellikle hayati bölgelerin hedef alınmadığı, hayati tehlikeye sebebiyet veren darbelerin sayısının herbir mağdurda birer adet olması, sanıkların eylemlerine devam etme imkanı varken mağdur beyanlarından da anlaşılacağı üzere eylemlerine kendiliklerinden son verdikleri, sanıkların olay yerine gelirken belli bir mağduru öldürme veya yaralama konusunda fikir birliğine vardıklarından söz edilemeyeceği, zira olay yerinde kimlerin bulunduğunu tam olarak bilmedikleri, mağdurlara saldırmalarının kalabalık kavga ortamında tesadüfen geliştiği, maktul ...'in öldürülmesinin bu olayla ilişkilendirilemeyeceği, maktulün başka bir tarafta başka sanıklarca öldürüldüğü, kastın bölünemeyeceği kuralının bu olayda uygulanamayağı bu nedenlerle sanıkların kastının yaralama olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararının isabetli olduğunu düşündüğümden itirazın kabulü görüşündeyim.



    Hemen Ara