Esas No: 2020/7543
Karar No: 2022/1621
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7543 Esas 2022/1621 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7543 E. , 2022/1621 K.Özet:
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalının müvekkilinin isim ve adresini içeren senet üzerinde oynama yaparak sahtecilik suretiyle senedi 110.000,00 TL bedelli senede dönüştürdüğü ve haksız yere takip başlattığı belirlendi. Buna göre, İİK 72/5.m. gereğince davalı alehine %20 oranında 22.000,00 TL kötüniyet tazminatı verilmesine karar verildi. Ancak davacı tarafından davalıya keşide edilen bononun bedelinin 10.000.- TL'den 110.000.- TL'ye tahrif edilerek artırılması nedeniyle bononun 100.000.- TL kısmı geçersiz sayıldı. 10.000.- TL kısmın ise gerekçesi belirtilmeden iptal edilmesi doğru bulunmadı. Bu nedenle karar davalı yararına bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Senet 6102 sayılı TTK’nın 671/1-b ve 672/1.m., İİK 72/5.m.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.12.2019 tarih ve 2015/192 E. - 2019/946 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Ankara Gölbaşı’ndaki giyim mağazasına devren satılık tabelası astığını, 28/10/2006 tarihinde dava dışı ... ve ... ile dükkanın devri konusunda anlaştıklarını, tarafların devren satış işlemi için aynı tarihte aralarında protokol düzenlediklerini, protokol gereğince dükkanın 100.000,00 TL bedel ile satışının kararlaştırıldığını, sözkonusu miktarın 10.000,00 TL’sinin müvekkiline peşin olarak ödenmesinin ve bakiye satış bedeli yönünden ise; 15/11/2006 vade tarihli ve 10.000,00 TL bedelli ve 10/12/2006 vade tarihli, 80.000,00 TL bedelli bonoların tanzim edilerek müvekkiline verilmesinin protokolde öngörüldüğünü, müvekkilinin dükkanını 29/10/2006 tarihinde dava dışı anılan alıcılara devrederek dükkan ile ilişiğini fiilen kestiğini, söz konusu bonolardan 10.000,00 TL bedelli bononun 5.000,00 TL’sinin müvekkiline, kalan miktarının ise; dükkanın kira borcu nedeni ile dükkanın malikine ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak alıcılar tarafından malike 3.000,00 TL ödeme yapıldığını ve kalan 2.000,00 TL’lik kısmı ise daha sonra ödeyeceklerinin bildirildiğini, daha sonra alıcıların müvekkilinden ödeme nedeni ile bono talep ettiklerini, bankadaki bonoların geri alındığında iade edileceğini belirtmesi üzerine 10.000,00 TL bedelli bono tanzim ederek verdiğini, ancak davalının müvekkilinin isim ve adresini içeren bono üzerinde oynama yapmak ve sahtecilik sureti ile senedi 110.00,00 TL bedelli senede dönüştürdüğü ve haksız yere takip başlattığını ileri sürerek takip dosyasında takibe dayanak senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; tahrif edilen senedin yasal zorunlu unsurlarından olan bedel unsuru ve senet 6102 sayılı TTK’nın 671/1-b ve 672/1.m. gereğince hukuken geçersiz olup geçerli şekilde davacı aleyhine borç doğurmasının mümkün olmayacağı, dava konusu bononun davacı tarafından davalıya 10.000,00 TL olarak keşide edilerek verilmesinden sonra dosyanın davalısı ile diğer sanıklar tarafından resmi belgede sahtecilik suretiyle senedin miktarının tahrif edilerek 110.000,00 TL’ye dönüştürüldüğü gerekçesiyle haklılığı kanıtlanan davanın kabulü ile dava konusu takibe dayanak senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, sahtecilik eylemi sonucunda oluşturulan senedi resmi belgede sahtecilik eylemini gerçekleştirerek senede dayalı icra takibi başlattığı anlaşılan davalının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu sabit olmakla; İİK 72/5.m. gereğince davalı alehine % 20 oranında 22.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava takip dayanağı bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davacı, başlangıçta 10.000.- TL bedel yazılarak düzenlenip kendisine imzalattırılan bononun daha sonra miktar kısmının başına 1 rakamı ilave edilmek suretiyle bedelinin 110.000.- (yüzbin) TL'ye çıkarıldığını, bononun 100.000 TL'lik kısmının tahrifat nedeniyle ve 10.000.- TL'lik kısmının da bedelsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Ceza dosyası kapsamından bedel kısmına 10.000.- TL yazılarak düzenlenen bononun daha sonra bedelinde tahrifat yapılarak 110.000,00 TL’ye çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle öncelikle bono 100.000.- TL kısım bakımından tespit olunan tahrifat nedeniyle geçersizdir. Ancak ilk düzenlenme miktarı olan 10.000.- TL'lik kısım yönünden ise; bu kısmın neden bedelsiz olduğunun gerekçesi belirtilmeksizin 10.000.- TL yönünden de bononun iptaline karar verilmesi doğru olmamış anılan nedenle hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA ve (2) numaralı bentte açılanan nedenlerle davalı vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.