Esas No: 2020/7053
Karar No: 2022/1631
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7053 Esas 2022/1631 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7053 E. , 2022/1631 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.04.2018 tarih ve 2016/472 E- 2018/490 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.06.2020 tarih ve 2018/1804 E- 2020/615 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 26/01/2016 tarihinde yayınlanan basın duyurusu ile Türk Telekominikasyon A.Ş ile entegrasyon süreci başlatarak mobil, internet, ev telefonu, TV ve kurumsal servisler alanında hizmet veren AVEA, TTNET ve TÜRK TELEKOM markalarını "Türk Telekom" markası altında birleştirildiğini, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm operatörlere 4.5 G hizmeti sunmak için yetki belgesi verildiğini, davalının televizyon, açık hava gösterileri ve internet dahil tüm işitsel, görsel ve yazılı mecralarda 01/04/2016’den bu yana "Dünyanın en hızlı gerçek interneti Turkcell 4.5G" başlıklı reklamı, 11/04/2016 tarihinden itibaren ise "Dünyanın en hızlı interneti Turkcell'de" başlıklı reklam yayınlandığını, bu reklamlar ile tüketicilerin kasıtlı olarak yanıltıldığını ve yanlış bilgilenririldiğini, diğer operatörler tarafından 4.5G hizmetinin sunulamadığı 4.5G internet hizmetlerinin gerçek olmadığı yönünde algı ile davacı şirketin 4.5G hizmetinin kötülendiğini ve bu suretle haksız rekabet yaratıldığını, davalının kötüleme fiilinin reklamla sınırlı kalmadığını, internet sitesinde de rakip operatörlerin ürünlerinin kötülendiğini, sözkonusu reklama yönelik şikayet sonucu Reklam Özdenetim Kurulu'nca (RÖK), reklamın rakip GSM operatörleri tarafından sunulan 4.5G hizmetlerinin "gerçek 4.5G" olmadığı yönünde bir anlam içerdiği, rakip hizmetlere yönelik tüketici nezdinde açık olmayan bir mesaj verildiği ve negatif bir algı yarattığı değerlendirmesiyle reklamdaki ibareyi özdenetim esaslarına aykırı gördüğü, dava konusu reklamların haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek TTK’nın 54 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafından davacı aleyhine yaratılan haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına, TTK’nın 56. maddesi uyarınca davacı şirketin zararlarının telafisi amacıyla, maddi tazminat ve diğer talep hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, TTK’nın 59. maddesi uyarınca kararın Türkiye çapında tirajı en yüksek günlük 3 gazeteden birinde haftada 2 kez olmak suretiyle 5 gün yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu reklamların hiç birinde davacıya ait ürün veya hizmetlerle karşılaştırma yapılmadığını, davacıya ait herhangi bir ürün ya da hizmetin kötülenmediğini, dava konusu reklamların hiçbir şekilde ve surette davacının kişilik haklarını ihlal eder mahiyette olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, bir an için mahkeme aksi kanaatte olsa dahi talep olunan manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davalı şirketin reklamlarında hiçbir şekilde davacı şirketin unvanına, markasına, logosuna veya hizmet kalitesine yönelik beyanlara yer vermediğini, davacının kararın ilanı talebinin de ölçüsüz ve orantısız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 01/04/2016 tarihinden itibaren yayınlamış olduğu reklamlarda; "Dünyanın en hızlı interneti gerçek Turkcell 4.5G", "Dünyanın en hızlı interneti Turkcell'de", dış ses olarak "Dünyanın en hızlı interneti yani gerçek 4.5G sadece Turkcell'de" ifadeleri ile reklam müziğinde kullanılan, "Havada, karada bağlıyız biz, dağ başında bağlıyız biz", "ıssız koyda, ovada, orada" ifadesi ile 02/05/2016 tarihli Turkcell internet sitesi çıktısında yer alan "Turkcell'in rekabete göre avantajları ve farkı nedir gerçek 4.5G deneyimi sadece Turkcell'de diyebiliriz gerçek 4.5G deneyimini en yüksek kapsama ile yine Turkcell olarak biz sunmaktayız", "4G ile 4.5G'nin farkı nedir? Neden dünyanın en hızlı 4.5G.si Türkiye'de", "Bu teknoloji ülkemizde 4.5G ismi ile 1 Nisan'da hayatınıza girdi. Dünyada bu kadar geniş bir coğrafyanın tamamında en ileri 4G teknolojisi ile kurulmuş bir başka alt yapı yok" ifadesinin mevcut olduğu, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu, diğer GSM operatörlerine göre 4.5G kullanımında dünyada en hızlı internete sahip olduğu, tüm alanlarda Turkcell 4.5G'nin kullanılabilir ve ışık hızı denilerek beklenmeksizin Turkcell hatlarının birbirleriyle bağlanabilir olduğunun anlatıldığı, ancak davalının diğer GSM operatörlerine göre dünyanın en hızlı internetine sahip olduğunu ispat eden bir belge olmadığı gibi "gerçek 4.5G sadece Turkcell'de" ifadesi ile diğer GSM operatörlerinin gerçeklik taşımadığı, kendilerinin ışık hızıyla bağlanması karşısında, diğer operatörlerin hızlı olmadığı ve her yerde kullanılamadığı algısı yaratıldığı ancak tüm bu hususları ispat edici döküman sunulmadığı, dosyaya sunulu dava dışı Ericsson'un mevcut Turkcell şebekesinin 600 Mbps'e kadar indirme hızlarına ulaşmasına imkan veren 260 Mhz bant genişliğinde 3 taşıyıcı birleştirme teknolojilerinin beraber çalışmalarını sağlayan yazılım ve donanım özelliklerinin Turkcell tarafından satın alınmasının, 800 Mbps'a kadar veri indirme hızına ulaşılmasına imkan veren sistemi satın aldığının bildirilmesinin hali hazırda dünyanın en hızlı interneti olduğunu gösteren bir belge anlamına gelmediği, karşılaştırmanın yanlış, yanıltıcı veya rakibinin emeğini, faaliyetini sömürücü olmaması gerektiği, davalının gerçek 4.5G hizmetine sahip olduğu, hizmetin her yerde ışık hızıyla gerçekleştiği, dünyanın en hızlı internetine sahip olduğuna ilişkin ispat edici belgeleri sunmaması ancak bu şekilde reklamlarda bulunmasının müşteriler üzerinde yanılmaya yol açacağı, reklamların aldatıcı nitelikte olduğu, davalıyı diğer GSM operatörlerine göre üstün duruma getirmek amaçlı olduğu gerekçesiyle haksız rekabetin tespiti ve men'ine ilişkin davanın kabulü ile davalı ... tarafından TV, radyo, internet gibi değişik işitsel, görsel ve yazılı mecralarda "Dünyanın en hızlı interneti gerçek Turkcell 4,5G, Dünyanın en hızlı interneti Turkcell' de, Dünyanın en hızlı yani gerçek 4,5G sadece Turkcell' de, bu teknoloji ülkemize 4,5G ismi ile 1 nisanda hayatınıza girdi, dünyada bu kadar geniş bir coğrafyanın tamamında en ileri 4G teknolojisi ile kurulmuş başka alt yapı yok, Turkcell'in rekabete göre avantajları ve farkları nedir, gerçek 4,5G deneyimi sadece Turkcell' de diyebiliriz, gerçek 4,5G deneyimi en yüksek kapsamı ile yine Turkcell olarak biz sunmaktayız" şeklindeki yayınların haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile tespite konu reklamların radyo, TV, gazete, internet gibi mecralada yayınlanmasının men'ine, haksız rekabete ilişkin karar özetininin TTK 59 uyarınca karar kesinleştiğinde tüm Türkiye’de yayınlanan trajı en yüksek 3 büyük gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.076,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine,
08/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.