Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7000 Esas 2022/1640 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7000
Karar No: 2022/1640
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7000 Esas 2022/1640 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada davacı bankanın borçlu şirkete verdiği krediler nedeniyle davalı kefillerin borçtan sorumlu olduğu ve bu borcu ödememeleri nedeniyle icra takibi başlatıldığı belirtilmiştir. Davacı, kefillerin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/2521 esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazların iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davayı kısmen kabul kısmen reddetmiştir. İstinaf sırasında rapor denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olmakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşmede çek bedeli depo talebi yönünden kefil olan davalıların sorumlu olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir. Temyiz sırasında ise mahkemenin verdiği kararda bir yanlışlık olmadığı sonucuna varılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372.
11. Hukuk Dairesi         2020/7000 E.  ,  2022/1640 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.02.2020 tarih ve 2019/259 E- 2020/129 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.09.2020 tarih ve 2020/585 E- 2020/933 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, borçlu Tozlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş.'nin müvekkili bankanın Ellialtılar şubesinden ticari krediler kullandğını, davalı ... ve ...'nun sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamakla borçtan sorumlu olmayı kabul ettiğini, borçluların borcu ödememesi üzerine ihtarname çekilerek hesabın kat edildiğini, asıl borçlu Tozlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş. hakkında Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/3226 esas sayılı dosyasından ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, ipotek limiti üzerinde kalan miktar için davalı asıl borçlu Tozlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş., ... ve ... hakkında Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/2521 Esas sayılı dosyasından BK. 586. maddesi gereğince tahsilde tekerrür olmamak üzere genel haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalıların borca, faize, faiz oranlarına ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/2521 Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazların iptaline, takibin devamına, itiraz edilen dava konusu nakdi alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacı tarafın yersiz ve mesnetsiz iddialarının reddi gerektiğini, şirketin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte gayrinakdi çek depo sorumluluğunu hem asıl borçlu hemde kefiller yönünden kabul etmediklerini, alacaklı tarafın haksız ve kötüneyitli bir şekilde müvekkili aleyhine takip başlattığından İİK'nun 67. maddesine göre %20 tazminata hükmedilmesinin yasal zorunluluk olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl borçlu Tozlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ile davacı arasında 04/08/2014 tarihli GKS imzalandığı, davalıların işbu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladıkları,borcun zamanında ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/2521 Esas sayılı dosyasından takibi başlatıldığı, 7.000.000,00 TL bedelli KGS olduğu, asıl borçlunun Tozlu Tekstil San. ve Tic. A.Ş. olup, davalıların ise sözleşmeyi müşiterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet limitlerinin 17.000.000,00 TL olduğu, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin 30/11/2017 tarihinde 60 ay vadeli ''Ticari Yeniden Yapılandırma Kredisi'' ne dötüştürüldüğü, geri ödemedeki aksaklıklar sebebiyle kredinin 30/11/2018 tarihinde kat edildiği, Beyoğlu 26. Noterliğinden gönderilen 14/12/2018 tarihli hesap kat ihtarının asıl borçlu şirkete 18/12/2018, davalı kefillere 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük ödeme süresine göre asıl borçlu şirketin 20/12/2018, davalıların ise 21/12/2018 tarihinde temerrüdünün gerçekleştiği, sözleşme hükümlerine göre akdi faiz oranının yıllık %12, temerrüt faiz oranının ise %48,10 olduğu, 30/11/2017 tarihi itibariyle ana para borcunun 4.159.536,85 TL olarak belirlendiği, belirlenen bu son ödeme tarihinden kat tarihine kadar ve kat tarihinden 20/12/2018 temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulanarak, temerrüt tarihinden 07/01/2019 takip tarihine kadar ise %48,10 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle, takip tarihi itibariyle asıl alacak 4.783.514,95 TL, işlemiş faiz 84.130,33 TL, BMSV 4.206,52 TL, ihtar masrafı 1.880,40 TL olmak üzere toplam 4.873.732,20 TL olarak bulunduğu, bulunan bedel asıl borçlu şirket yönünden olup, yukarıda belirlenen kefalet limiti kapsamında kaldığından davalı kefillerinde aynı miktardan sorumlu olduğu, takip talebinden ayrıca 5 adet çek yaprağı sebebiyle 7.070,00 TL'nin depo edilmesi istenildiği ancak müstekar Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere davalı kefillerin gayrinakdi alacak olan çek depo bedelinden sorumlu olabilmesi için kefalet sözleşmesinde bu hususta açık hüküm bulunması gerektiği, gerek KGS gerekse kefalet sözleşmesinde davalı kefillerin gayrinakdi alacaktan sorumluluklarına ilişkin açık bir hüküm mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile 4.783.514,95 TL asıl alacak, 84.130,33 TL işlemiş faiz, 4.206,52 TL BSMV, 1.880,40 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 4.873.732,20 TL alacak hakkındaki bu davalıların itirazın iptaline, takibin devamına, fazla talebin reddine, toplam alacağın likit olan 4.871.851,80 TL'nin %20 oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, çek depo bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede çek bedeli depo talebi yönünden kefil olan davalıların sorumlu olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi, taraflar arasındaki sözleşmeye göre verilen kredide faiz oranının aylık %1 olarak belirlenmesi karşısında bankanın genelgesinde bildirdiği faiz oranının uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 08/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara