Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2148 Esas 2022/1628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2148
Karar No: 2022/1628
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2148 Esas 2022/1628 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, “MS ÇİFT YILDIZ” markasının kendisine ait olduğunu ve davalının “KANAT ÇİFT YILDIZ” ibaresinin benzer olduğunu ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğü ile markalar sicilinden terkinine ve davalı şirketin ticaret unvanındaki “Çift Yıldız” ibaresinin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada düşünülen sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararla bu hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda, ticaret unvanı kanuna aykırı olarak kullanıldığı takdirde silinmesi mümkün olan unvanın terkinine yönelik davanın hakkın dürüstlük kuralına uygun şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 6762 sayılı Kanun’un 54. maddesi, Medeni Kanun’un 2. maddesi ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/2148 E.  ,  2022/1628 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.05.2015 tarih ve 2015/123 E. - 2015/300 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, “MS ÇİFT YILDIZ+şekil+şirket ismi” markasının müvekkili adına 1998 yılından beri 07.,12. ve 19. sınıflarda tescilli olduğunu, davalının “KANAT ÇİFT YILDIZ+şekil+şirket ismi” ibaresinin TPMK nezdinde 06., 07., 19. ve 35. sınıflarda 2007 yılında tescil edildiğini, davalının ibaresinin tescilinin 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesine aykırı bulunduğunu, müvekkili şirketin “Çift Yıldız” ibaresini sektörde maruf ve meşhur hale getirdiğini ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğü ile markalar sicilinden terkinine ve davalı şirketin unvanında yer alan “Çift Yıldız” ibaresinin ticaret unvanından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı markaları ile davalı markasının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığını, davacının sessiz kalarak hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma sonrası kesinleşen markanın hükümsüzlüğü kararı dışında kalan unvan terkini istemine ilişkin yapılan yargılamada Dairemiz bozma ilamına direnilerek davalı şirketin 25.11.1992’de, davalı şirketin ise bundan 6 yıl sonra 18.09.1998 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek kurulduğu, davalı markasının hükümsüzlüğüne ilişkin kararın kesinleştiği, kesinleşen bu hükmün dayanakları arasında bulunan 20.08.2009 tarihli kök ve 24.12.2009 tarihli ek raporlarda davacının marka yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybına
    uğratıldığının söylenemeyeceği ve hükümsüzlük davasının belli bir süreye bağlı kılınmadığının belirtildiği, rapordaki bu tespitin markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olsa da ticaret unvanındaki "ÇİFTYILDIZ" ibaresi yönünden de davacı hakkında aynı sonuca varılması gerektiği, önceki hak sahibinin Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca belli bir
    davranışta bulunması gerekirken sessiz kalması sonucu iyi niyetli bir şekilde markayı daha sonra tescil ettiren kişiye karşı hükümsüzlük davası açma hakkını veya sonraki tarihli markanın kullanımının men etme hakkının kaybetmesine "sessiz kalma yoluyla hak kaybı" denildiği, dürüstlük kuralı çerçevesinde eldeki verilere göre davacının sessiz kaldığını gösteren herhangi bir kanıt olmadığı, aksi yönde bir kanaate varılması için sessiz kalınan sürenin uzun olması gerektiği ancak uzun olmadığı, Mahkemenin bozulan kararında bu hususun, davacının kendisinden sonra tescil edilen davalı şirket unvanındaki "ÇİFTYILDIZ" ibaresinin hükümsüzlüğünü istemesinin hukuka uygun olduğu belirtilerek gerekçelendirildiği, ayrıca bozma ilamındaki sebeple tartışılması ve değerlendirilmesi gereği olmadığı gerekçesiyle mahkemenin 18.02.2014 tarih ve 2013/69 E. 2014/95 K. sayılı kararında direnilmesine, davacının kendisinden sonra tescil edilen davalı şirket unvanındaki "ÇİFTYILDIZ" ibaresinin hükümsüzlüğünü istemesi hukuka uygun olduğundan davanın bu kısmının kabülüyle, davalı şirket unvanındaki "ÇİFTYILDIZ" ibaresinin ticaret sicilinden terkinine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 26.02.2020 gün ve 2017/127 E., 2020/226 K. sayılı karar ile yerel mahkemece verilen kararın teknik anlamda bir direnme kararı olmayıp bozma kararından esinlenilerek verilmiş yeni bir hüküm olduğu gerekçesiyle dava dosyasının Dairemize gönderilmesine karar verilmiş olmakla, davalı vekilinin söz konusu hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
    Dava “marka hükümsüzlüğü ile ticaret unvanının terkini” davası niteliğindedir. Yapılan yargılama sonunda Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) verilen davanın kabulüne ilişkin 2013/69 Esas ve 2014/95 Karar sayılı ve 18.02.2014 tarihli kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 3.11.2014 gün ve 2014/9301 E., 2014/16694 K. sayılı ilamıyla unvan terkini isteminin Medeni Kanun’un 2. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı Kanun’un 54. maddesi uyarınca, ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, bunun men’ini ve tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde silinmesini talep edebilme hakkını haiz ise de, her hakkın kullanımında olduğu gibi bu yöndeki dava hakkının da dürüstlük kuralına uygun şekilde kullanılması gerekir. Nitekim, Dairemizin bir önceki kararında bu hususlar açıklıkla vurgulanmış olup somut olayda davalıya ait unvanın 1998 yılında tescil edilmiş olduğu, unvanın terkini istemli işbu davanın ise 2008 yılında açıldığı, aradan geçen sürenin Medeni Kanun 2. maddesi çerçevesinde makul sayılabilecek süreyi aştığı, davacı yanın unvan terkini isteminde bulunma hakkını dürüstlük kuralına uygun şekilde kullanmadığı açık olup unvan terkinine ilişkin davanın reddi gerekirken dava tarihinden bir yıl önce tescil edilmiş markaya yönelik hükümsüzlük davasının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğramadığı, aynı kuralın burada da uygulanacağı şeklinde özetlenebilecek somut olaya uymayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle unvan terkinine yönelik hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara