Esas No: 2020/8533
Karar No: 2022/1641
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8533 Esas 2022/1641 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8533 E. , 2022/1641 K.Özet:
Davalı şirketin \"Cashmere + Şekil\" markaları ile davacının tanınmış \"Kaşmir\" markaları arasında benzerlik bulunduğu, bu durumun tüketiciler arasında karıştırmalara neden olabileceği ve markaların hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verildiği belirtilmiştir. Temyizde ise davalının sair itirazlarının reddine, ancak davanın 35. sınıftaki tüm mal ve hizmetler bakımından benzer olduğu gerekçesiyle kabul edilmesinin yanılgılı olduğu ve bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamesi'nin 7/1-b ve 8/1-b maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.07.2020 tarih ve 2020/33 E. - 2020/120 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2006 57213 sayı ve 2007 61127 sayı ile tescilli "Cashmere + Şekil" markalarının müvekkil şirkete ait tanınmış Kaşmir markaları ile 556 sayılı KHK'nın 7/1-b ve 8/1-b bentleri çerçevesinde benzer markalar olduğunu, ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurduklarını, söz konusu markaların karışıklık yaratacak derecede benzer olduğunu ileri sürerek 2006 57213 tescil sayılı ve 2007 61127 tescil sayılı CASHMERE + şekil markalarının hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hükümsüzlük davasının 5 yıl içerisinde açılması gerektiğini, hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı tarafın CASHMERE markasının 24/11/2004 tarihinde tescili talebinde bulunduğunu, bu talebinin reddedildiğini, müvekkilinin markanın ilk başvurusunu 21/10/2003 tarihinde yaptığını, davacı KAŞMİR markasının ise 14/07/2008 tarihinde tescil edildiğini, 10 yıla aşkın bir sürece davasız, aralıksız bu markayı kullandığını, mutlak hak sahibi olduğunu, davacı tarafın, müvekkili firmanın TPMK'ye 2006/57213 ve 2007/61127 sayılı marka başvurularına itiraz ettiğini, itirazlarının YİDK tarafından red edildiğini, markalar arasında görsel benzerlik olmadığını, logolarının yazılarının farklı olduğunu, ortalama dikkat ve algılama kapasitesine sahip bir tüketicinin yanılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait marka ile davalı tarafa ait markalar arasında marka ismi asli unsuru bakımından benzerlik bulunduğu, davalı markalarının "Cashmere+ şekil" unsurundan oluştuğu, markaların ingilizce kökenli bir kelime olup Türkçe'de söylenişinin kaşmir olduğu, bu durum her iki markanın tüketici nezdinde karıştırılmasına neden olabileceğinden 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararnamesi'nin 8/1-b maddesi gereğince benzer olduğu, davalıya ait markaların 25. ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetler bakımından tescil edildiği, davalı markaların tescilli olduğu 35. sınıf alt grubunda "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi" hizmetleri yönünden davacının markaları ile benzerlik arz ettiği, yine her iki tarafın markalarında "açık arttırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri" bakımından da benzerlik bulunduğu, sonuç olarak davacının markaları ile davalının markalarının 35. sınıfta anılan hizmetler bakımından anılan kararnamenin 8/1-b gereğince benzerlik bulunduğu, davacının markaları ile davalının markaları arasında marka telaffuzlarının aynı olması ve davacının markasının halk nezdinde tanınmış olması hususları bir arada değerlendirildiğinde tüketicilerin her iki markayı da karıştırabilecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıya ait 2007/61127 sayılı ve 2006/57213 sayılı markaların hükümsüzlüğüne, markaların sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece davacının markaları ile davalının markaları arasında marka telaffuzlarının aynı olması ve mal ile hizmet sınıflarının da benzer oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıya ait 2007/61127 sayılı ve 2006/57213 sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Mahkemece uyulan Dairemizin 15.11.2017 tarih ve 2016/3465 Esas, 2017/6218 Karar sayılı bozma ilamında, davacının dayandığı önceki tarihli tescilli markalarının asli unsurunun “Kaşmir” ibaresi olduğu, dava konusu markaların asli unsurunun da “Cashmere” kelimesinden oluştuğu, “Cashmere” kelimesinin Türkçe söylenişinin Kaşmir olarak kullanılması karşısında işaretlerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzer oldukları, ayrıca, davalı adına tescilli dava dışı 2003/28388 sayılı markanın kapsamında 35. sınıf alt grubunda belirtilen “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” bulunmadığı, bu nedenle davalıya ait 2003/28388 sayılı markanın, hükümsüzlüğü istenen dava konusu markalarda yer alan 35.sınıftaki diğer alt grupta sayılan hizmetler için kazanılmış hak oluşturacağına ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmasına rağmen bu mahiyette olmayan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” alt grubu bakımından kazanılmış hak oluşturmayacağı hususu gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesine yer verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece davacı tarafa ait markalar ile davalı tarafa ait markalar arasında marka asli unsur bakımından benzerlik bulunduğuna ilişkin mahkeme gerekçesi isabetli olmakla birlikte mahkemece uyulmuş olan bozma ilamının ikinci bendinde de açıklandığı üzere davalı adına tescilli dava dışı 2003/28388 sayılı markanın 35. sınıf alt grubunda belirtilen “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri" dışındaki mal ve hizmetler yönünden kazanılmış hakkın olduğu hususu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ve hatalı yoruma dayalı olarak 35. sınıftaki tüm mal ve hizmetler bakımından benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.