Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12956 Esas 2022/14206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12956
Karar No: 2022/14206
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12956 Esas 2022/14206 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/12956 E.  ,  2022/14206 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

    Sanıklardan ...'nin yokluğunda hüküm verilmesi nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılması gerekirken, sanığın yokluğunda verilen hükmün, son savunmasında bildirdiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine doğrudan tebliğ edildiği, ayrıca kendisini avukatla temsil eden sanığın müdafisine de tebliğ yapılmadığı bu sebeplerle tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve sanık müdafisinin temyizinin öğrenmeyle süresinde olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede ;
    1)Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekili, sanık ... müdafisinin ve sanık ...'nin temyizinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin, diğer sanık ... müdafisi ve sanık ...'nin tüm temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Sanıkların mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunmaması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 3.000 TL avukatlık ücretinin sanıklardan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2)Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
    Sanığın diğer sanıklarla iştirak halinde borçlusu katılan olan sahte olarak tanzim edilen ve yasal unsurları haiz emre yazılı senetle icra müdürlüğü nezdinde cebri icra yoluyla tahsile kalkışması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; katılan ...'ın suça konu senedi elinde bulunduran ve bonoyu sanık ...'den aldığını söyleyen sanık ... ile görüşmelerinde senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, ...'ye herhangi bir borcunun bulunmadığını defalarca ifade etmesine rağmen, senedin sahte olduğunu bilen sanık ...'nın icra takibini asıl alacaklı olduğu ve bonoda cirosu bulunan ...'ye yöneltmeden sadece katılan hakkında icra takibi başlatması karşısında, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara