Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/39 Esas 2022/14158 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.11.2021 tarih ve 2021/9618 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.12.2021 tarih ve KYB-2021/138368 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/11/2019 tarihli ve 2019/84544 soruşturma, 2019/56740 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/02/2020 tarihli ve 2019/5514 değişik iş sayılı kararının “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla soruşturmanın genişletilmesine karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekilerin, bir aracı vasıtasıyla tanıştıkları ve çok kısa zamanda borsaya girecek bir fon şirketi olduğunu öğrendikleri şüphelilere bir miktar para vermeleri halinde her ay 1.000 Dolar kazanacakları gibi, bu kazancın da zamanla artacağının vaat edilmesi ve yaptıkları araştırmada bu fon şirketinin gerçekten var olduğunu görmeleri sebebiyle, şirkete 47.000 Dolar yatıran müşteki ...'ye aynı yıl içerisinde verilen paranın bir haftalık kazancı olarak 225 Dolar ödenmesi üzerine, yapılan vaade inanan müşteki Abdullah'ın da şirkete 47.000 Dolar yatırmasını müteakip, yurt dışına çıkan müştekilerin tekrar Türkiye'ye döndüklerinde telefonla haberleştikleri şüphelilerin ödeme yapılacağını söylemelerine rağmen herhangi bir ödeme yapmayarak müştekileri dolandırdıklarının iddia edildiği olayda, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şikayet konusunun dolandırıcılık kapsamında değerlendirilemeyeceği, müştekilerin kişiler ve şirket üzerindeki araştırma ve denetleme olanağının ortadan kalkmadığı, olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelilerin ifadelerinin alınması, varsa tanık beyanlarının alınması, ilgili şirketin var olup olmadığına dair araştırma yapılarak para yatırılan banka hesap giriş çıkışlarının tespit edilmesi, toplanacak delillere göre şüphelilerin hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 05.11.2019 tarihli, 2019/84544 Soruşturma ve 2019/56740 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 10.02.2020 tarih ve 2019/5514 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.