Esas No: 2022/2337
Karar No: 2022/14165
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2337 Esas 2022/14165 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2337 E. , 2022/14165 K.Özet:
2020 yılında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dolandırıcılık suçundan cezalandırılan bir sanığın, iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar gerçekleşen olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle cezasının düşürülerek dosyanın mahalline gönderilmesi kararı verilmiştir. Karara göre, söz konusu suçun cezasının üst sınırına göre olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıl olmasına rağmen, iddianamenin düzenlenme tarihine kadar geçen süre bu süreyi aşmıştır. Bu nedenle, yargılamaya devam edilerek sanığın cezalandırılması yasaya aykırıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 66/1-e ve 67/2 maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8 ve 309/4-d maddeleri.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.02.2022 tarih ve 2021/4695 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.03.2022 tarih ve KYB-2022/18104 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık suçundan ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 16.660,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2020 tarihli ve 2019/271 esas, 2020/368 sayılı kararının “Dolandırıcılık suçunun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 66/1-e maddelerine göre asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, 67/4. maddesine göre olağanüstü zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede suç tarihinin 2010 yılı olarak kabul edildiği, müştekinin 27/11/2017 tarihinde kolluk tarafından alınan beyanında olayın 8 sene evvel gerçekleştiğini belirttiği, olayın 31/12/2010 tarihinde olduğu kabul edilse bile iddianame düzenlenme tarihinin 19/04/2019 olduğu göz önüne alındığında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 67/2. maddesi gereğince yapılan incelemede zamanaşımını kesen neden bulunmadığı da anlaşılmakla, anılan Kanun'un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, iddianamenin düzenlendiği 19/04/2019 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeksizin, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, suç tarihinden iddianame tarihine kadar gerçekleştiği gözetilerek davanın düşmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla mahkûmiyet hükmü kurulmasının yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “dolandırıcılık” suçundan cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli 2019/271 Esas ve 2020/368 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.