Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5252 Esas 2022/1670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5252
Karar No: 2022/1670
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5252 Esas 2022/1670 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından finansal kiralama sözleşmesindeki temerrüt faizi nedeniyle açılan davada davacının talebi kısmen reddedilmiş, davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı İİK m.67/2 kapsamında açılan itirazın iptali davası olarak değerlendirmiş ve davacının talep edebileceği alacağına sözleşmede belirlenen oranda temerrüt faizi isteyebileceği gerekçesiyle bozmuştur. Ancak finansal kiralama sözleşmesinin 17. maddesi gereği temerrüt tarihindeki faiz oranı ile takip tarihine kadar hesaplanması gerektiği ve sigorta primi ve masraflar için de aynı faiz oranlarının uygulanıp uygulanmayacağının ayrıca değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kararın içindeki kanun maddeleri: İİK m. 67/2.
11. Hukuk Dairesi         2020/5252 E.  ,  2022/1670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.11.2019 tarih ve 2019/515 E. - 2019/937 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalının ödeme planlarına riayet etmemesi üzerine ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ve akabinde başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, talep edilen temerrüt faizinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davalının İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2012/19343 Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 19.369,70 TL asıl alacak ve 42.475,81 TL işlemiş faiz bakımından iptali ile asıl alacağa takip tarihiden itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen faiz yürütmek suretiyle takibin devamına, davalının İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2012/19343 Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 4.157,97 TL asıl alacak (sigorta primi) ve 7.216,76 TL işlemiş faiz bakımından iptali ile asıl alacağa takip tarihiden itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen faiz yürütmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, İİK m.67/2 kapsamında 14.484,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, İİK m. 67 kapsamında açılan itirazın iptali davası olup, mahkemece verilen hüküm Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Daire'sinin 18.09.2017 tarih 2016/11878 esas 2017/5985 karar sayılı ilamı ile davacının temerrüt tarihinden sonra talep edebileceği alacağına sözleşmede belirlenen oranda temerrüt faizi isteyebileceği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 17. maddesi "kiracının temerrüde düşme tarihinde geçerli olan TCMB'nın avans işlemlerinde uygulanmak üzere ilan ettiği en yüksek faiz oranının beş katıdır..." şeklinde olup, buna göre davacının davalıdan olan alacağına temerrüt tarihindeki faiz oranı ile takip tarihine kadar faiz hesabı yapılması, takipten sonrası içinse değişen oranlarda avans faiz oranlarının uygulanması gerekir. Ayrıca sözleşmede aynı faiz oranlarının sigorta primi ve masraflar için de uygulanıp uygulanmayacağına yönelik açık bir hüküm bulunmadığından sözleşmenin 17. maddesindeki beş katı faiz oranı uygulamasının işbu alacaklar bakımından uygulanıp uygulanamayacağının da ayrıca değerlendirilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca varılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davcıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara