Esas No: 2012/10624
Karar No: 2013/5747
Karar Tarihi: 03.04.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/10624 Esas 2013/5747 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... arasında imzalanan bayilik sözleşmesinde diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, davalı bayinin sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, mahallinde yapılan tespitle davalı bayinin başka dağıtım şirketinin bayisi olarak hizmet verdiğinin anlaşıldığını, davalının sözleşmeyi tek taraflı fesih yetkisinin bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL cezai şartın ve 5.000 TL kar mahrumiyetinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; sözleşmenin fiili olarak davacı tarafından feshedildiğini, 4-5 ay kadar sürede davacının davalıya gaz vermediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; sözleşmede imzası bulunan davalı ..., bayi olan diğer davalı ile aynı işi yapmadığından müteselsil olarak borçlanma imkanı bulunmadığı, tarafların sözleşme imzalarken ortaya çıkan amacının bayinin yapacağı ticaret nedeniyle ona garantör olduğu,, davalı ..."ın sözleşmedeki imzasının garantör sıfatıyla atıldığının kabulü gerekeceği, cezai şartın miktarı sözleşmede yer aldığından garanti sözleşmesinin geçerli sayılacağı, kar kaybından sorumlu olmayacağı, davalı bayinin sözleşmenin 9. maddesine aykırı hareket ettiğinin tespit edildiği, davalının kendisine mal verilmediği iddiasını ispat edemediği, davacının bu durum karşısında sözleşmenin 21. maddesine göre sözleşmeyi feshetme ve 22/A maddesine göre tazminat ve cezai şart talep etme hakkının doğduğu bilirkişi raporu ile kar mahrumiyetinin belirlendiği, sözleşmeye göre davacı davalıdan 150.000 TL cezai şart talep edebilecek ise de, ticari işletmenin büyüklüğü, bu miktarın davalı bayinin ekonomik mahvına sebep olacağı, mahkemece takdiren indirim yapıldığı gerekçesiyle davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, davanın kar mahrumiyeti yönünden davalı ... yönünden kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL kar mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, kar mahrumiyetine yönelik talebin davalı ... yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.