Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22511 Esas 2022/9063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/22511
Karar No: 2022/9063
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22511 Esas 2022/9063 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/22511 E.  ,  2022/9063 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1-Şüpheli ... hakkında, 03/09/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2016 tarihli ve 2016/98778 soruşturma, 2016/36033 esas, 2016/30024 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1.maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önce 31/03/2016 tarihli suç nedeniyle İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesine 2016/699 esas sayılı kamu davasının açıldığı, dava açıldıktan sonra işbu suçun işlendiği hususunun belirtildiği,
    2-İzmir 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas,2017/122 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1.maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 05/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3-Sanığın denetim süresi içerisinde 01/08/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu maddee bulundurma suçundan İzmir 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/810 esas,2017/958 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine,
    İzmir 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2019 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı ek kararı ile, erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, sanığın ek karara itiraz ettiği, mercii İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/02/2019 tarihli ve 2019/293 değişik iş sayılı kararı ile “ itirazın reddine” kesin olarak karar verildiği,
    4-İnfaz Cumhuriyet savcısınca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı kararını müteakip, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi gereğince yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/699 esas sayılı dosyasındaki suçun 31/03/2016 tarihinde işlendiği, bu suça ilişkin iddianamenin ise 18/10/2016 tarihinde düzenlendiği, diğer taraftan İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/761 esas sayılı dosyasındaki aynı neviden suçun 03/09/2016 tarihinde işlendiği, bu suça ilişkin iddianamenin 16/11/2016 tarihinde düzenlendiği anlaşılmış ise de; sanığın bahse konu eylemlerinin ilk hukukî kesintiyi oluşturan İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/699 esas sayılı dosya kapsamında yer alan 18/10/2016 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/07/2017 tarihli ve 2017/2358 esas 2017/3525 karar sayılı ilâmı ile, "… her iki mahkeme tarafından hüküm tarihinde bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durumun ilk kez kanun yararına bozma yolu ile incelenmesi mümkün olmayıp, yasaya aykırı olduğu iddia edilen mahkeme kararlarına karşı başvurulacak diğer kanun yolları tükenmediğinden, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bu durumun CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında değerlendirilebileceği" şeklinde belirtildiği üzere, sonradan ortaya çıkan bu durumun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311 ve devamı maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluyla mahallinde çözümlenebileceği cihetle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesi nin 19/04/2019 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı ek kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanığın 03/09/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2016 tarihli ve 2016/98778 soruşturma, 2016/36033 esas, 2016/30024 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas,2017/122 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 05/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Sanık hakkında, 31/03/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18/10/2016 tarihli ve 2016/44093 soruşturma, 2016/32141 esas, 2016/26771 sayılı iddianame ile açılan
    kamu davasının yapılan yargılaması sonunda verilen İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2016/699 esas, 2017/166 sayılı sanığın mahkumiyetine dair kararın 06/04/2017 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
    Sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, Mahkemenin 19/04/2019 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı ek kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre, İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/699 esas sayılı dosyasındaki suçun 31/03/2016 tarihinde işlendiği, bu suça ilişkin iddianamenin 18/10/2016 tarihinde düzenlendiği, incelemeye esas İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/761 esas sayılı dosyasındaki aynı neviden suçun 03/09/2016 tarihinde işlendiği, bu suça ilişkin iddianamenin ise 16/11/2016 tarihinde düzenlendiği, bu halde; sanığın eylemlerinin ilk hukukî kesintiyi oluşturan İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/699 esas sayılı dosya kapsamında yer alan 18/10/2016 tarihli iddianameden önce olması karşısında, sanık hakkında tek bir suçtan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği,
    Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle aynı mahkemeye iki ayrı dava açılması üzerine, İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2016/699 esas, 2017/166 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Mahkemenin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilerek ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.
    Açıklanan nedenlere göre;
    Sanığın her iki eylemi arasında hukuki kesinti bulunmaması, eylemlerin zincirleme suç oluşturması hususu, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bir durum olmadığından 5271 sayılı CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, kanuna aykırılığın kanun yararına bozma yolu ile giderilebileceği, anlaşıldığından;
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 31/03/2016 ve 03/09/2016 tarihlerinde iki kez "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlediği ve bunların "zincirleme suç” oluşturduğu anlaşıldığından, davaların birleştirilmesine karar verilerek, tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup, suçların “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesi, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle, İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas,2017/122 sayılı kararı ile İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2016/699 esas, 2017/166 sayılı kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlere göre;
    İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/03/2017 tarihli ve 2016/761 esas, 2017/122 sayılı kararı ile İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli ve 2016/699 esas, 2017/166 sayılı kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE,
    14/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Hemen Ara