Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5301 Esas 2022/5251 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5301
Karar No: 2022/5251
Karar Tarihi: 17.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5301 Esas 2022/5251 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5301 E.  ,  2022/5251 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Hırsızlık, silahla yaralama, görevli memura mukavemet ve muhtelif suçlardan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/01/2006 tarihli ve 2000/320 Esas, 2006/28 müteferrik sayılı kararı ile 12 yıl 57 ay 64 gün hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'a göre infazı sırasında, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/04/2009 tarihli ve 2009/356 değişik iş sayılı kararı ile 647 sayılı Kanun'un 19/1. maddesi gereğince 07/04/2009 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesini müteakip, bihakkın tahliye tarihi olan 17/07/2018 tarihinden önce denetim süresi içinde 16/08/2009 tarihinde işlemiş olduğu kasten yaralama suçundan dolayı 5 ay hapis cezasına mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi sebebiyle, şartla tahliyenin geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 16/08/2009 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 17/07/2018 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına dair İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/10/2018 tarihli ve 2000/320 Esas, 2001/48 sayılı ek kararını takiben, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/01/2006 tarihli ve 2000/320 Esas, 2006/28 müteferrik sayılı kararına dahil olan İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinin (Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin) 08/12/2005 tarihli ve 2001/621 Esas, 2001/2506 sayılı kararı ile verilen 7 ay hapis cezasının uzlaşma nedeniyle düşürülmesi sonrasında, hükümlüye ait cezaların 12 yıl 50 ay 64 gün hapis cezası olarak toplanmasına ilişkin İstanbul İnfaz Hakimliğinin 01/10/2020 tarihli ve 2020/1589 değişik iş sayılı kararını müteakip, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlü hakkında yeni içtima kararı kapsamında düzenlenen müddetname uyarınca bihakkın tahliye tarihinin 18/12/2017 olması nedeniyle 07/04/2009 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içerisinde işlediği ikinci suç tarihi olan 16/08/2009 tarihi ile yeni içtima kararı neticesinde 18/12/2017 olan bihakkın tahliye tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmesi talebi üzerine, şartla tahliye edilen hükümlü hakkında belirlenen denetim süresinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/6. maddesi uyarınca lehe olduğu ve denetim süresinin sonunun 22/06/2011 tarihi olması nedeniyle denetim süresi dolmadan önce hükümlü tarafından Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/139 Esas, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/924 Esas, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1000 Esas sayılı kararlarından almış olduğu 20 ay hapis cezasının 2 katı olan 40 ay sürenin 5275 sayılı Kanun'un 107/13-a maddesi gereğince ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine, hükümlünün daha önce yatmış olduğu sürelerin iş bu cezadan mahsubuna dair İstanbul İnfaz Hakimliğinin 11/10/2021 tarihli ve 2021/16314 Esas, 2021/16793 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2021 tarihli ve 2021/1176 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 02/04/2021 tarihli ve 2019/3614 Esas, 2021/5910 Karar sayılı ilamında “…Hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil 765 sayılı TCK'nin 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu..”şeklinde belirtildiği üzere,
    Dosya kapsamına göre, her ne kadar İstanbul İnfaz Hakimliğinin 11/10/2021 tarihli ek kararı ile hükümlü hakkında koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süresinin maddi ceza hukukuna girmediği, infaz hukukuna girdiği ve derhal uygulanması gerektiği, denetim süresinin ise 5275 sayılı Kanun'un 107/6. (7242 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi) maddesi lehine olduğundan ceza infaz kurumunda geçirdiği sürenin yarısı olarak uygulanacağı, bu uygulama sonucunda da hükümlünün Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/139 Esas, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/924 Esas, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1000 Esas sayılı kararlarından almış olduğu 20 ay hapis cezasının 2 katı olan 40 ay sürenin aynen infaz edilmesine karar verilmiş ise de; 5275 sayılı Kanun'un 107/6. maddesindeki düzenleme ile toplam ceza miktarını aşabilecek şekilde mahrumiyetlerin önüne geçmenin amaçlandığı ve denetim süresinin cezaevinde geçirilecek sürenin yarısı kadar belirlendiği, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının bila tarihli ve 2008/2-6741 ilamat sayılı müddetnamesinde hükümlünün cezasının, 647 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca 1/2 ve ayda 6 gün indirimli olarak infaz olacak şekilde tanzim olunduğu, müddetnameye göre hükümlünün 08/11/2008 tarihinde cezaevine girdiği, şartla tahliye tarihinin 07/04/2009, bihakkın tahliye tarihinin 17/07/2018 olduğu, hükümlünün cezaevinde geçirmesi gereken sürenin hesabının 647 sayılı Kanun'a göre belirlendiği anlaşılmakla, infaz hukukunda hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre ile koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süreleri bakımında lehine olan hükümlerin alınarak karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, 647 sayılı Kanun’un hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre bakımından da lehe olduğu, çapraz ve karma bir uygulama yapılamayacağının anlaşılması karşısında, denetim süresinin 5275 sayılı Kanuna göre tayin edilemeyeceği ve hükümlünün koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süresinin 647 sayılı Kanun'a göre belirlenmesi gerektiği, bu sürenin ise bihakkın tahliye tarihi olan 17/07/2018 olacağı ancak İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/01/2006 tarihli ve 2000/320 Esas, 2006/28 müteferrik sayılı kararına dahil olan İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinin (Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesinin) 08/12/2005 tarihli ve 2001/621 Esas, 2001/2506 sayılı kararı ile verilen 7 ay hapis cezasının uzlaşma nedeniyle düşürülmesi sonrasında, hükümlüye ait cezaların 12 yıl 50 ay 64 gün hapis cezası olarak toplanmasına ilişkin İstanbul İnfaz Hakimliğinin 01/10/2020 tarihli ve 2020/1589 değişik iş sayılı kararını müteakip, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlü hakkında yeni içtima kararı kapsamında düzenlenen müddetname uyarınca bihakkın tahliye tarihinin 18/12/2017 olması nedeniyle, bu haliyle hükümlü hakkında 16/08/2009 tarihi ile 18/12/2017 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/02/2022 gün ve 94660652-105-34-29851-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2021 tarihli ve 2021/1176 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara