Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4629 Esas 2022/5250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4629
Karar No: 2022/5250
Karar Tarihi: 17.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4629 Esas 2022/5250 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/4629 E.  ,  2022/5250 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Çocukları fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek, nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/229 değişik iş sayılı kararı ile içtimalı 13 yıl hapis cezasına hükümlü ...'ün, Bilecik İnfaz Hakimliğinin 24/12/2020 tarihli ve 2020/2378 Esas, 2020/2364 sayılı kararı ile 19/12/2020 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliye edilmesi sonrasında, bihakkın tahliye süresi dolmadan kesinleşerek infaza verilen Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2014/180 Esas, 2015/415 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden faydalanmasına yönelik talebinin, hükümlünün önceki cezalarının infazının henüz tamamlanmadığı ve denetimli serbestlik süresinin hesabı açısından infazı tamamlanmayan hükümlerle içtima edilme zorunluluğu bulunduğundan bahisle reddine dair Bilecik İnfaz Hakimliğinin 16/03/2021 tarihli ve 2021/479 Esas, 2021/462 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2021 tarihli ve 2021/328 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Somut olayda, hükümlünün Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2014 tarihli ve 2014/228 değişik iş sayılı içtima kararı ile verilen 11 yıl hapis cezasının infazı için ilk kez ceza infaz kurumuna 19/02/2014 tarihinde alındığı, hükümlünün sonradan kesinleşen cezaları olması sebebiyle Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2019/83 değişik iş sayılı içtima kararına göre 14 yıl 6 ay hapis cezası olarak hükümlünün cezasının infazına devam olunduğu, Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli ve 2013/1032 sayılı müddetnameye göre hakederek tahliye tarihinin 27/12/2026 ve koşullu salıverilme tarihinin ise 19/12/2020 olarak belirlendiği, 10/04/2019 tarihli içtima kararına dahil olan Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2014/180 Esas, 2015/415 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının infazının anılan Mahkemenin 24/10/2020 tarihli ek kararı ile uzlaştırma hükümleri yönünden değerlendirme yapılmak üzere durdurulması sebebiyle infaza Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/229 değişik iş sayılı içtima kararına göre 13 yıl hapis cezası olarak devam edildiği, hükümlünün Bilecik İnfaz Hâkimliğinin 25/10/2019 tarihli ve 2019/2627 Esas, 2019/2650 sayılı kararı ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A-1-a maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına hükmedilmesini takiben, hükümlünün Bilecik İnfaz
    Hakimliğinin 24/12/2020 tarihli ve 2020/2378 Esas, 2020/2364 sayılı kararı ile 19/12/2020 tarihinden itibaren koşullu salıverildiği, koşullu salıverilme tarihinden sonra kesinleşerek infaza verilen Bilecik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2015 tarihli ve 2014/180 Esas, 2015/415 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının infazına Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 25/02/2021 tarihli ve 2021/432 sayılı müddetnameye göre 24/02/2021 tarihinde başlandığı, koşullu salıverilme tarihinin 22/02/2022, bihakkın tahliye tarihinin ise 23/08/2022 olarak belirlendiği, hükümlünün 24/02/2021 tarihli dilekçesiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden yararlanmak istediğini bildirdiği,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27/05/2021 tarihli ve 2020/5110 Esas, 2020/9269 Karar sayılı ilâmında, koşullu salıverilme tarihinden önce kesinleşip gelen cezalar yönünden öncelikle toplama kararı alınması ve yeni belirlenecek koşullu salıverilme tarihine göre 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerekmekte ise de, daha önce denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasını infaz eden hükümlünün bu infaz usulü için kanunda öngörülen azami sürenin tamamını kullansa dahi infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverildikten sonra infaza verilen başka ceza ya da cezalarının infazı için tekrar Ceza İnfaz Kurumuna alındığında, bu ceza ya da cezaları yönünden 5237 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden yararlanabileceği hususuna yer verildiği, söz konusu Yargıtay ilamında koşullu salıverilme tarihinden sonra kesinleştirmesi yapılmış olan bir ilamın geldiği, ancak somut olayımızda ise esasen farklı bir durumun mevcut olduğu, sadece uzlaştırma hükümleri yönünden değerlendirme yapılmak üzere infazı durdurulan, ancak koşullu salıverilme tarihinden önce işlenmiş ve kesinleştirme işlemi yapılmış bir suçun bulunduğu, bu halde hükümlü hakkında yeniden denetimli serbestlik tedbiri uygulanamayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
    Bilecik İnfaz Hakimliğinin 16/03/2021 tarihli kararı ile "hükümlü hakkında Bozüyük Cumhuriyet Başsavcılığının...sayılı müddetnamesinin infazının henüz tamamlanmadığı, bu doğrultuda, hükümlünün sonradan kesinleşen hükmü ile ilgili olarak verilecek Cezanın Denetimli Serbestlik Uygulanması Suretiyle İnfazı kararında dikkate alınacak denetim süresinin, infazı tamamlanmamış önceki hükümlerinde belirtilen suç tipleri ile doğrudan bağlantılı olması ve bu nedenle öncelikle içtima edilmesi zorunluluğu bulunduğu" şeklindeki gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş ise de,
    İnfaz Hakimliği kararının gerekçesinin yerinde olduğunun kabulü halinde, koşullu salıverilmeye dair kararın kaldırılması gerektiği sonucunun ortaya çıktığı, ancak koşullu salıverilme kararının geri alınamayacağı, bu halde koşullu salıverilme kararı ile daha sonradan gelen ilama dair cezanın içtimasının mümkün olmadığı, uzlaştırma hükümleri yönünden değerlendirme yapılmak üzere infazı durdurulan,sonradan gelen karara dair cezanın infazının mutlaka ayrı yapılması gerektiği, kaldı ki hükümlünün daha önceden de denetimli serbestlik tedbirinden yararlandığı, koşullu salıvermeye esas cezaların bihakkın tahliye süreleri henüz dolmadığı gerekçesiyle bu cezalar ile koşullu salıvermeden önce işlenip ancak daha sonra kesinleşerek gelen cezaların toplanmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/03/2022 gün ve 94660652-105-11-8755-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2021 tarihli ve 2021/328 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara