Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5260 Esas 2022/1679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5260
Karar No: 2022/1679
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5260 Esas 2022/1679 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, müvekkilin davalıdan satın aldığı aracın seyir esnasında hem direksiyon kısmından hem de motor kısmından titreme yaptığı gerekçesiyle açılmıştır. Davacı, araçta üretimden kaynaklı gizli ayıbın tespit edildiğini iddia ederek ayıpsız bir yenisiyle değiştirilmesini ya da aracın satış bedeli olan 205.346,96 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, dava konusu araçtaki titreşim probleminin, aracın geçirdiği trafik kazası nedeniyle meydana geldiği, araçta imalattan kaynaklanan herhangi bir gizli veya açık ayıbın bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesine yapılan istinaf başvurusunun da reddedilmesi üzerine davacı, Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, davacının başvurusunu reddetmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
Uygulanması gereken kanun maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 231. maddesi (ayıplı mal satışı davaları)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 219. maddesi (ayıp bildirimi)
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1
11. Hukuk Dairesi         2020/5260 E.  ,  2022/1679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.03.2018 tarih ve 2016/26 E. - 2018/204 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2018/1698 E. - 2020/92 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı aracın seyir esnasında hem direksiyon kısmından hem de motor kısmından titreme yaptığını, araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, müvekkilinin aracı yetkili servise götürerek araca ilişkin şikayetlerini belirttiğini, İzmit BMW Öztorun Oto'da aracın titremeden dolayı rot balans kontrollerini yaptırdığını, iki kez aracın rotlarını değiştirdiğini, bir yıllık bir aracın rot balansının değiştirilmesinin dahi aracın kusurlu olduğuna delalet ettiğini, buna rağmen araçtaki titremenin giderilemediğini, araçta gizli ayıp olduğunun anlaşıldığını, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünde, “araçta üretimden kaynaklı gizli ayıbın tespit edildiğinin” belirtildiğini ileri sürerek aracın ayıpsız bir yenisiyle değiştirilmesine, bu talep kabul edilmediği takdirde ayıplı malın satış bedeli olan 205.346,96 TL'nin, satış tarihinden itibaren işleyecek TCMB TL cinsinden ticari işlerde uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, seçimlik haklara başvuru hakkını kaybettiğini, davanın satın alma işleminden yaklaşık iki yıl sonra açıldığını, bu süre içinde malın gözden geçirildiğine ve herhangi bir ayıbın saptandığına dair TTK’nın 18/3. maddesine uygun bir bildirim yapılmadığını, araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, dava konusu aracın garanti kapsamında ücretsiz onarıldığını, seçimlik hakkını bu yönde kullanan davacı tarafın diğer seçimlik haklara başvuru hakkını kaybettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu araçtaki titreşim probleminin, aracın 16.08.2014 tarihinde geçirdiği ağır trafik kazası nedeniyle meydana geldiği, araçta imalattan kaynaklanan herhangi bir gizli veya açık ayıbın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara