Esas No: 2020/17822
Karar No: 2022/9053
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17822 Esas 2022/9053 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17822 E. , 2022/9053 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Küçükçekmece 18.Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık ... hakkında, 27/09/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2014 tarihli ve 2013/39998 soruşturma, 2014/55 esas, 2014/34 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli ve 2014/481 esas, 2015/627 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 16/07/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3-Sanığın denetim süresi içerisinde 31/05/2017 tarihinde işlediği Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan, İstanbul 24.Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/326 esas, 2018/845 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine;
Küçükçekmece 18.Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli ve 2014/481 esas, 2015/627 sayılı kararının 04/09/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 16/07/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçlardan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama ./..
Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında;
Her ne kadar Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli kararı ile 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin 5 ve 6. fıkralarında aranan şartlar oluştuğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, anılan değişiklikten önce Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2014 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi uyarınca verildiğinin kabulü gerektiği ve bu kabule göre değerlendirme yapıldığında ise benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, denetim süresinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçu ile aynı neviden olması gerektiğinden, sanığın denetim süresi içerisinde 31/05/2017 tarihinde aynı neviden olmayan vergi usul kanununa muhalefet suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 27/09/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçundan açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda Küçükçekmece 18.Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli ve 2014/481 esas, 2015/627 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 16/07/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben sanığın denetim içerisinde 31/05/2017 tarihinde işlediği Vergi Usul Kanununa Muhalefet suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Küçükçekmece 18.Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü dikkate alındığında;
Her ne kadar Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli kararı ile 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin 5 ve 6. fıkralarında aranan şartların oluştuğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, 6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikten önce Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2014 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi uyarınca verildiğinin kabulü gerektiği ve bu kabule göre değerlendirme yapıldığında, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde TCK’nın 191/4. maddesindeki düzenleme gereğince,sanığın ancak tekrar kullanmak için uyuşturucu madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu madde kullanması hallerinde hükmün açıklanabileceği anlaşıldığından;
Somut olayda, Küçükçekmece 18.Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli ve 2014/481 esas, 2015/627 sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 16/07/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 31/05/2017 tarihinde “Vergi Usul Kanununa Muhalefet” suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli ve 2019/317 esas, 2020/100 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
14/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.