Esas No: 2013/1129
Karar No: 2013/5718
Karar Tarihi: 03.04.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1129 Esas 2013/5718 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili hakkında icra takibine konu bonoyu tanzim eden ..."in müvekkili şirketin yetkili vekili iken Bucak Noterliğinin 5442 yevmiye sayılı azilnamesi ile vekillikten azledildiğini, adı geçenin vekaletnamesinde kambiyo senedi düzenleme yetkisi bulunmadığını ileri sürerek müvekkili şirketin icra takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, 06.03.2012 tarihli beyan dilekçesinde; davacı vekilinin de dava dilekçesinde bononun tanzim tarihinde ..."in yetkili olduğunu ikrar ettiğini, ayrıca yine adı geçen kişi tarafından tanzim edilen ve davacı şirketçe ödenen çok sayıda bono ve çek bulunduğunu, bilirkişi raporunu kabul etmediğini ve tanık dinlenmesine de muvafakat etmediğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; takip dayanağı bononun davacının vekili olan ... tarafından vekil sıfatı ile imzalandığı vekaletnamede vekilin çek ve poliçe imzalamaya ve tahsil için vermeye, krediler karşılında borç senetleri ve taahhütnameler imzalama yetkisi olmasına göre Borçlar Kanunu"nun 453/2 maddesi uyarınca ticari vekil olduğu ve açıkça yetki verilmiş olmakla vekilin imzaladığı bononun davacı şirketi borçlandırdığını kabul etmek gerekir ise de TTK"nun 84.maddesinde Kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş ticari defter içeriğinin sahibi aleyhinde delil sayılacağının düzenlenmiş olması, mahkemece itibar edilen bilirkişi raporu ile davalı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığının tespit edilmesi karşısında davalının aleyhine delil oluşturacağı, davalı defterlerinde takip dayanağı bono veya herhangi bir hukuki ilişkiye dayalı alacağın kayıtlı olmamasına göre davanın kabulü ile takip ve dayanağı bonolar nedeni ile davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 72. maddesi gereği açılan icra takibine konu bonoyu tanzim edip imzalayan dava dışı ..."in şirket yetkilisi olarak bono imzalamaya yetkili olmaması sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan Bucak Noterliği"nin 07.11.2007 tarihli 1277 yevmiye sayılı vekaletnamesinde davacı şirketçe dava konusu bonoları imzalayan ..."e açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmemiştir. Anılan vekaletnamedeki “bilimum çek, poliçe, emremuharrer senetleri ilgili bankaya tahsil ve teminata vermeye, protestolarını talep etmeye, krediler karşılığında borç senetleri ve taahhütnameler” tanzim ve imzaya dair adı geçene verilen yetki banka işlemleri ile sınırlıdır. Mahkemece açıklanan menfi tespit davasının bu gerekçe ile kabulü gerekirken olaya uygun düşmeyecek şekilde dava dışı şirketin defterlerinde anılan bono kaydının bulunmaması gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nun 438/son maddesi gereği gerekçesi düzeltilmiş bu şekliyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesinin düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.