Esas No: 2022/3581
Karar No: 2022/5336
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/3581 Esas 2022/5336 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/3581 E. , 2022/5336 K.Özet:
Sanık, kasten yaralama suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak raporlar arasında çelişki bulunması sebebiyle sanığın akıl sağlığı durumunun belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na götürülüp rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle karar bozulmuş ve sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek mahkumiyetine karar verildiği ifade edilmiştir. Sanık ile mağdur arasında akrabalık ilişkisinin olmaması sebebiyle TCK'nin 86/3-a maddesi uygulanması, sanığın eylemini kesici-delici aletle işlemesi durumunda ise TCK'nin 86/3-e maddesi uygulanmaması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu (TCK) 86/2
- TCK 86/3-a
- TCK 62
- TCK 53
- TCK 6/f-3
- 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM :KDZ. Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2021 tarih ve 2020/638 (E) - 2021/339 (K) sayılı kararı ile, sanık hakkında kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/2, 86/3-a, 62, 53 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair karar
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle alınan, Bolu KHB AİBÜ İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları E.A.H. Hastanesi 08.03.2016 tarihli raporunda sanığın işlediği basit yaralama suçu ile ilgili fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı, ancak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azalmış olduğunun belirtildiği, aynı hastanenin 24.02.2021 tarihli raporunda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtilmesi karşısında, çelişkinin giderilmesi, sanığın suç tarihi itibariyle ve halen 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesi kapsamında akıl hastalığının bulunup bulunmadığının ve beyanlarına itibar edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi için sanığın öncelikle Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinde müşahade altına alındıktan sonra Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, raporlar arasında çelişki bulunduğu takdirde, Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan rapor alınmak suretiyle, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken çelişkili rapor ile yetinilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1)Bozma öncesi kurulan hükümde aleyhe temyiz olmadığı gözetilerek sanık hakkında 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesinde belirtilen kazanılmış hakkının ihlal edilerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2)Sanığın arkadaşını bıçaklamak suretiyle kasten yaraladığı olayda,
a)Sanık ile mağdur arasında TCK'nin 86/3-a maddesinde belirtilen akrabalık ilişkisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, TCK'nin 86/3-a maddesi ile uygulama yapılması,
b)Sanığın eylemini TCK'nin 6/f-3 maddesinde belirtilen kesici- delici aletle işlemesi karşında, TCK'nin 86/3-e maddesi ile uygulama yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 20.06.2022 gününde oy birliği ile karar verildi.