Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5246 Esas 2022/1704 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5246
Karar No: 2022/1704
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5246 Esas 2022/1704 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir bankanın, bir müşteri adına düzenlenmiş 14 adet teminat mektubu üzerinden alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibinde, davalı müteselsil kefil tarafından haksız itiraz edilmesi üzerine başlatılan hukuk davasında, Bölge Adliye Mahkemesi, takibe konu olan teminat mektuplarının bedeli üzerinden 284,83 TL komisyon bedeli ve 14,24 TL BSMV alacağı olduğunu ve bu tutarın, bankanın teamüllere ve taraflar arasında oluşan mutabakata uygun olarak her üç aylık dönemde %2, %2,28, %3 oranlarında komisyon alması gerektiği ancak bankanın tek taraflı olarak %30 oranında komisyon talep ettiği, bu orandaki komisyon uygulamasının haksız olduğu sonucuna vararak, davacı bankanın talep ettiği komisyonun sadece 20,01,2017 tarihli rapor doğrultusunda tespit edilen tutar olan 284,83 TL ve 14,24 TL BSMV olarak kabul edilmesine karar vermiştir. Ayrıca, takip tarihine kadar işleyen akdi faize hükmedilerek, nakit alacak bakımından davalı yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilen davada, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/290 Esas-2017/
11. Hukuk Dairesi         2020/5246 E.  ,  2022/1704 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2017 tarih ve 2013/290 E- 2017/1483 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.02.2020 tarih ve 2018/481 E- 2020/218 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Esbank T.A.Ş.'nin 02.07.2001 tarihinde BDDK'nın kararı ile Etibank A.Ş. bünyesinde devren birleştiğini, yine kurumun 20.03.2002 tarihli kararı ile Etibank A.Ş. bünyesindeki bankaların Bayındırbank A.Ş. ile birleştiği ve bilahare Birleşik Fon Bankası adını aldığını, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü 2010/31737 E dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini, müvekkili banka ile davalılar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunu, Birleşik Fon Bankası, külli halefi konumunda olduğu Esbank T.A.Ş. ile dava dışı Müflis İremtur Turizm Otelcilik ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak İremtur Turizm Otelcilik ve Tic. A.Ş.'nin kullandığı ve kullanacağı kredilere kefil olduklarını ve dava konusu alacağın davalıların sözleşmeden kaynaklı borçlarını kapsadığını, müvekkili bankanın nakit alacaklarının Tita Turizm İşletmecilik San.Tic.Ltd.Şti. (İremtur Turizm Otelcilik ve Tic. A.Ş.) lehine verilen 14 adette toplam 1.920-TL tutarlı mer'i teminat mektuplarına uygulanan komisyon ve fer'ilerinden kaynaklandığını,bu bedelin deposunun talep edildiğini, işbu alacaklara ilişkin hesabın Beşiktaş 17.Noterliği 06.06.2007 tarih 11256 sayılı ihtarname ile kat edildiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 141. maddesi kapsamında banka alacağının 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile haksız itirazı kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, gerek İremtur Turizm Otelcilik ve Ticaret A.Ş. gerekse İrem Turistik Hizmetler Tic. ve San. A.Ş.'den Esbank A.Ş.'nin alacaklarının TMSF tarafından alacak temlik sözleşmeleri ile RCT Varlık Yönetim A.Ş.'ne temlik edildiğini, daha sonra RCT Varlık Yönetim A.Ş. tarafından Selimoğlu Mühendislik Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'ne temlik edildiğini, bu nedenle davacının talep edebileceği ve hak sahibi olduğu alacaktan söz etmenin mümkün olmadığından dava açma ve takip hakkının olmadığını,davacının dayanak gösterdiği bir kısım sözleşmelerde müvekillerin imzasının bulunmadığını, imzaları olan sözleşmeler bakımından da zaman yönünden sorumluluklarının ortadan kalktığını, herhangi bir borcunun olmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, gayrinakdi alacakların deposu talebinin yerinde olmadığını, %40 tazminat talebinin yerinde ve doğru bir talep olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davalılardan ... mirası reddedildiğinden tefrik kararı verilerek davaya yalnız davalı ... yönünden devam edildiği, davalı ...'nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı, asıl borçlu lehine 14 adet teminat mektubu düzenlendiği, toplam 1.929.-TL tutarlı 14 adet teminat mektuplarının takip tarihinden önce risk çıkışlarının yapıldığı, gayri nakdi alacak yönünden davacının talep hakkının bulunmadığı, davacı banka tarafından 1989-1992 tarihine kadar düzenlenen teminat mektuplarından %3, bir istisna dışında 1992 yılı içinde düzenlenen teminat mektubu için %2 komisyon tahsil edildiği, komisyon oranının değişimi hususunda taahhütnamelerde hüküm bulunmadığı, müşteri bilgilendirilmeksizin davalı kefil aleyhine komisyon oranının değiştirilemeyeceği, umumi kredi taahhütnamesi, mahkemece asıl borçlu hakkında farklı kredi sözleşmesinden kaynaklanan 2013/291 sayılı dosyasında tanzim ettirilen bilirkişi raporu ve umumi kredi taahhütnamesinden temerrüt faiz oranının %93,5 olarak ön görüldüğü, bankanın devir tarihinden önceki kayıtlarının incelenmesinde komisyon konusunda herhangi bir kayda rastlanmadığı, asgari tutar uygulamasına gerek olmadığı, (daha önce %2 ve %3 komisyon oranları üzerinden tahsil edilmiş olması nedeniyle) teminat mektup bedelleri üzerinden oransal olarak yapılan hesap ve denetime elverişli 20/01/2017 tarihli rapor doğrultusunda davacı bankanın tespit edilen 284,83 TL komisyon bedeli ve 14,24 TL BSMV alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, gayri nakdi alacak yönünden davanın reddine; kısa kararda gayri nakdi alacağın reddi nedeniyle sehven maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine şeklinde yazılması gereken hükmün maddi hata neticesinde davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine şeklinde geçtiği gerekçesiyle gerekçeli ve kısa kararla uyumlu olacak şekilde gayri nakdi alacak talebinin reddi nedeniyle davalı yararına maktu vekalet ücretinin düzeltilmesine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, bankanın teamüllere ve taraflar arasında oluşan mutabakata uygun olarak her üç aylık dönemde %2,-2,28-3 oranlarında komisyon alması gerekirken 30.-TL gibi yüksek bir komisyon talep ettiği, bu kadar yüksek oranda komisyon istenebilmesi için müşterinin veya komisyon ödeyecek kimsenin bunu bilmesi ve icazet vermesi gerektiği, bu nedenle asgari 30.- TL'lik komisyon talep edilebilmesi için bu durumu belirtir bir yazının davalıya tebliği veya herhangi bir şekilde bildiriminin yapılmasının zorunlu olduğu ancak davacı bankanın bu orandaki komisyon uygulamasıyla ilgili davalı tarafa bir bildirim yaptığına ilişkin bir belgenin ya da başka herhangi bir delilin bulunmadığı, 30.-TL'lik komisyon uygulamasının haksız ve yerinde olmadığı, bankanın tek taraflı olarak komisyon oranını fahiş miktarda arttırma yetkisinin olduğunun kabul edilemeyeceği aksi halde sözleşmedeki yetkinin kötüye kullanılması durumunun gerçekleşip dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturacağı, taraflar arasındaki fiilen uygulanan oranda uygulama yapılması gerektiği gerekçesiyle 01.05.2002 tarihinden takip tarihine kadar olan komisyon tutarı ve temerrüt takip ile gerçekleştiğinden takip tarihine kadar işleyen akdi faize hükmedilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/290 Esas-2017/1483 Karar sayılı ve 20/12/2017 tarihli hükmün HMK.'nın 353(1)b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, nakit alacak bakımından davalı ... yönünden itirazın kısmen iptaline, 1.732,31TL üzerinden 458.-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %93.5 oranında temerrüt faizi, %5 gider vergisi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine, kabul edilen kısım üzerinden nakit alacak üzerinden hesaplanan %40 (692,92-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı davacı banka vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara