Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7041 Esas 2022/1724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7041
Karar No: 2022/1724
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7041 Esas 2022/1724 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, davalının \"MAKRO TEKNİK GLASS WOOL\" ibareli başvuru markası ile davacının itirazına gerekçe gösterdiği \"MAKRO/MACRO\" ibaresi arasında ortalama tüketiciler nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunduğunu ve aynı mal ve/veya hizmetlerde kullanılması halinde karıştırma ihtimali bulunduğunu belirterek, yerel mahkeme kararını bozmuştur. Kararın detayları ise şöyle:
- Taraflar arasında görülen davada, davalı şirketin \"MAKRO TEKNİK GLASS WOOL\" ibaresini marka olarak tescil ettirmek için yaptığı başvuruya davacı müvekkili itiraz etmiştir.
- İtiraz başvurusu kısmen kabul edilerek, sadece 35. sınıf hizmetler yönünden reddedilmiştir. Müvekkilinin diğer itirazları ise reddedilmiştir.
- Davacı vekili, başvurunun tümden reddi istemiyle yapılan itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, markalar arasında iltibas olduğunu ve marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve tescili halinde markanın hükümsüzl
11. Hukuk Dairesi         2020/7041 E.  ,  2022/1724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29.11.2018 tarih ve 2017/427 E- 2018/432 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/280 E- 2020/646 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin "makro supercenter şekil", "macro&more macrocenter", "macroandmore", "macronews şekil", "macrorecipes", "macrostyle". "mcfincfood by macro center şekil", "selection macrocenter şekil" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “MAKRO TEKNİK GLASS WOOL” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...'e başvurduğunu, 2016/30280 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca 35. sınıf hizmetler yönünden kısmen kabul edildiğini, bunun dışındaki mallar yönünden ise itirazlarının reddine karar verildiğini, başvurunun tümden reddi istemiyle bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında iltibas olduğunu, başvurunun ortalama tüketicilerce müvekkilinin seri markası gibi algılanacağını ve karıştırılmasının kaçınılmaz bulunduğunu, ayrıca sınıflar arasında da benzerlik olduğunu, müvekkilinin “Macro” ve “Macrocenter” markalarının herkes tarafından bilinen tanınmış marka statüsünde bulunduklarını, dava konusu markanın, müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamında kalan mallar yönünden iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının itirazına mesnet markalar ile müvekkili başvurusu arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, markalar arasında görsel ve işitsel olarak birbirinin aynı veya devamı olduğu intibaının uyandığı, hem davalı markası kapsamında kalan mallar açısından benzerliğin tespit edilmiş olması hem de marka işaretleri arasındaki fonetik ve görsel benzerlik bulunması karşısında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin olduğu, davalının müktesep hakkının bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nin 8/4 maddesinde sayılan şartların ise gerçekleşmediği, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, davalı adına tescilli 2016/30280 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiş, hükme karşı davalı şirket vekili ile davalı TPMK vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, “macro” ibaresinin ayırt ediciliğinin oldukça düşük olduğu, anılan ibarenin ortak olarak yer aldığı markalarda yapılacak küçük değişikliklerin dahi iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağının kabulü gerektiği, başvuruda "MAKRO" ibaresinin yanında "TEKNİK GLASS WOOL" ibaresi ile renk ve şekil unsurlarına yer verildiği, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "MAKRO/MACRO" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket ve davalı ... ve Marka Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29/11/2018 gün ve 2017/427 E. - 2018/432 K. sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalının marka tescil başvurusuna davacının yaptığı itirazın kısmen reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ile tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece davalının 2016/30280 sayılı “MAKRO TEKNİK GLASS WOOL” ibareli başvuru markası ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “MAKRO/MACRO” esas unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı şirket vekili ve davalı TPMK vekilinin istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince “makro” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu, davalının başvurusuna “teknik glass wool” unsuru ekleyerek ayırt ediciliği sağladığı ve bu nedenle benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, başvuru konusu “MAKRO TEKNİK GLASS WOOL” ibareli marka ile davacının itirazına gerekçe gösterdiği “MAKRO/MACRO” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu ve davalının başvurusuna "teknik glas wool" unsurunun eklenmesiyle ayırt ediciliğin sağlandığı ve benzerlik bulunmadığı kabul edilmişse de, benzerlik değerlendirmesinde markaların baskın unsurları gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketiciler nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gerekmektedir. Bu hususlar nazara alınarak yapılan değerlendirmede davacı markalarının asıl unsurunu “MAKRO” VE “MACRO” ibaresinden oluştuğu, başvuru konusu işaret ise “MAKRO TEKNİK GLASS WOOL” ibaresidir. Bu durumda, itiraza mesnet davacı markaları ile davalı başvuru markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunduğu, dolayısıyla aynı mal ve/veya hizmetlerde kullanılması halinde o mal ve hizmetlerin aynı teşebbüsten ya da bağlı teşebbüsten geldiği yönünde iltibasa sebep olabileceği kabul edilmelidir (11. H.D. E. 2020/1119, K 2021/520). Şu halde, aynı mal ve hizmetlerde markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gözetilip bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara