Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7149 Esas 2022/1720 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7149
Karar No: 2022/1720
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7149 Esas 2022/1720 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirkette ortaklık yaptığını ancak şirket defterlerine erişemediğini, eski ortağın rakip firma üzerinden satış yaptığını ve şirket müdürünün azledilmesini talep etmiştir. Mahkeme, başka bir davada şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği için şirket müdürünün görevinin sona erdiği, ancak davalının azli için yeterli nedenlerin olmadığı gerekçesiyle davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesinin doğru olmadığına karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: HMK'nun 114/1-h, 115/2, 353(1)-b-2, 373/2.
11. Hukuk Dairesi         2020/7149 E.  ,  2022/1720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.02.2019 tarih ve 2018/345 E- 2019/187 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.07.2020 tarih ve 2020/566 E- 2020/648 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2011 yılında ... ile birlikte davalı Mer Zemin Kaplama Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.'ni kurduklarını, kurucu ortak ...'in hastalık bahanesi ile hissesini davalı ...'e devrettiğini, davalının tek yetkili olduğunu, müşterisi Apoks firmasının ödeme yapmaması nedeni ile yapılan görüşme sonrası ödemelerin satış temsilcisi R. Onat'a elden yapıldığını anladığını, bu şekilde şirketin pek çok alacağının satış müdürü ve ekibi tarafından alındığını ve bu hususu eski ortak...nin bildiğini öğrendiğini, satış müdürü ve çalışanları işten kovduklarını, eski ortak ... ...'nin yeni şirket kurarak işten atılanları alarak rakip firma üzerinden satış yaptığını, şirket defter ve kayıtlarına ulaşamadığı gibi, kendisine bilgi verilmediğini ileri sürerek şirkete kayyım atanması ve şirket müdürü ...'in azline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak cevap dilekçesi sunulmamıştır.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket aleyhine açılan başka bir davada davalı Mer Zemin Kaplama Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'ın atanmasına karar verildiği, kararın 18/12/2017 tarihinde kesinleştiği, böylelikle azli istenen şirket müdürünün görevinin sona erdiği, başlangıçta davacının hukuki menfaati mevcut iken yargılama sırasında hukuki yararın sona erdiği gerekçesiyle HMK'nun 114/1-h maddesinde düzenlenen dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK'nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında birden çok kez davalılara şirketin ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için tebligat yapılmış ise de, davalılar tarafından davete uyulmadığından davalı şirketin kayıtlarının incelenemediği, şirket müdürünün aleyhinde açılan davada müdürün yükümlülüğünde olduğu halde şirket kayıt ve defterlerini gerek mahkemeye gerekse emniyete sunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı, azil talebi haklı bulunan davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, limited şirketin ortaklarına ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması istemli olarak açılan davalarda husumetin, idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca limited ortaklığa husumet düşmediği, davalı şirket hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/345 Esas-2019/187 Karar sayılı ve 21/02/2019 tarihli kararının, HMK.'nun 353(1)b-2 maddesi gereği kaldırılmasına, davalı ... yönünden konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava şirket müdürünün azli davasıdır. Davalı ...’in şirket müdürü olduğu, Mer Zemin Kaplama Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine karar verilip şirkete tasfiye memuru atandığı anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda başka bir davada şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince müdürün görevinin sona erdiği ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince de ... aleyhine dayalı davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince davalının şirket defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle de davacının bu davayı açmakta haklı olduğu kabul edilerek yargılama gideri ve avukatlık ücreti davalıya yüklenmiş ise de, bu doğru olmamıştır. Şirket müdürü ve tasfiye memurunun farklı farklı konularda görevleri olup şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi şirket müdürünün görevinin sona ermesi sonucunu doğurmaz. Bu aşamada hem şirket müdürü hem de tasfiye memuru görevlerini yapmaya devam eder. Mahkemenin şirket müdürünün görevinin sona erdiği kanaati doğru değilse de, bu konuda temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak davalı ...’in azli için gösterilen nedenler de azil için yeterli görülmemiştir. Bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle davacıyı haklı kabul etme imkanı olmadığından davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara