Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16728 Esas 2022/14310 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16728
Karar No: 2022/14310
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16728 Esas 2022/14310 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/16728 E.  ,  2022/14310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


    Sanık ...'ın fiilen çalışmadığı halde kayınbiraderi olan temyiz dışı sanık ...'ın sahibi olduğu kahvehanede, bilgisayar ortamından sigortalı olarak bildirimini gerçekleştirip özel belgede sahtecilik yapmak sureti ile katılan kurum dolandırdığı iddia olunan olayda; işe giriş bildirgesinin elektronik olarak sunulduğu Sosyal Güvenlik Kurumunca da sistem üzerinden tali bir kısım işlemlerin yapılması gerektiği nazara alındığında, Mahkemece özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğu kabulü ile hüküm verilmiş ise de; yapılan değerlendirmede işe giriş bildirgesinin, sisteme giriş yapan ilgilinin gerçek kimliği ile işlem yapmakla birlikte, verinin içeriğinin doğru olmaması nedeniyle özel belgede fikri sahtecilik suçunu oluşturacağı düşünülebilirse de Türk Ceza Kanununda özel belgede sahtecilik suçunda fikri sahteciliğin cezalandırıldığına dair düzenleme bulunmaması ve elektronik ortamda verilen işe giriş bildirgesinin sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturan belge niteliğini haiz olmaması nedeniyle özel belgede sahtecilik suçunun da oluşmayacağı; sisteme veri yerleştirme suçu açısından yapılan değerlendirmede ise; hukuka aykırı olarak girilen sisteme, veri sağlayıcısı tarafından izin verilmeyen şekilde veri girişi yapmak ya da veri taşıma araçları ile yükleme yapmak gerektiği; somut olayda iş yeri sahibi mükellef sanığın şifre kullanarak sisteme veri yüklediği ve şifreyi hukuka aykırı bir şekilde elinde bulunduran kişi konumunda olmadığı, e-bildirge içeriğine doğru olmayan verileri yerleştirmesi sonucu kuruma elektronik ortamda gerçek olmayan bir veri iletmekten ibaret eyleminin sisteme veri yerleştirme suçunu da oluşturmayacağı; eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesinde ise; resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulmasında kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluluğu gerekli ise kişinin beyanına itibar edilemeyeceği, kişinin bu beyanını içeren belge de ispat aracı olarak kullanılamayacağından, aynı zamanda elektronik ortamdaki veri girişinin muhatabı bilgisayar sistemi olup, TCK'nin 6. maddesindeki tanıma uyan bir kamu görevlisi bulunmadığı gibi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarihli, 2013/542 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararına göre, bu beyan sonucunda düzenlenen, öz ve biçimsel unsurları tam olan bir resmî belge de bulunmadığından, sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da oluşturmayacağı; nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise; suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olması, sanığın kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen iş yerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanığın sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanun'un 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı Kanun'un 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması, sanığın sigorta primlerinin yatırılmış olması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği, keza sanık ve temyiz dışı sanığın akşamları Adem’in kahvehanede çalıştığı yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığa atılı suçların kanuni unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın her iki suçtan beraati yerine delillerin takdirinde hataya düşülerek eksik inceleme ile mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara