Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13004 Esas 2022/14346 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13004
Karar No: 2022/14346
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13004 Esas 2022/14346 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2021/13004 E.  ,  2022/14346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi


    Sanığın, yetkilisi olduğu şirket adına hareket ederek tamamen sahte olarak oluşturulmuş toplam 6 adet çeki teminat olarak katılan bankaya verdiği ve karşılığında toplam 352.000 TL kredi kullandığı, bu şekilde banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık ile zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu kamu davasında;
    A) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
    Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "11.10.2013, 06.11.2013" tarihleri olarak gösterilmesi gerekirken "20.01.2014" tarihi şeklinde gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiş ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
    B) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
    1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği nazara alındığında; katılan bankanın çalışanı olup tanık olarak dinlenen ... alınan beyanında, sanık tarafından verilen altı adet çeki incelediğinde bir tuhaflık olduğunu fark ettiğini, çeklerin farklı illerden kesildiğini, ancak hepsinin ... çeki ve üzerindeki yazıların aynı el yazısı olduğunu, normalde farklı illerden kesilen çeklerde aynı el yazısını beklemediklerini çünkü farklı keşideciler tarafından kesildiklerini, bu çekler karşılığında rotatif kredi kullandırıldığını, çekleri mor ışıkta da kontrol ettiğini, içlerinin çok güzel yapıldığını, ...'ın hologramını gördüğünü, dolayısıyla sahte olup olmadığı konusunda net bir karara varamadığını ama aynı el yazısı nedeniyle ciddi şüphelendiğini, şube müdürüne durumu açıkladığını, müdürün teminatı almasını emrettiğini, dolayısıyla teminatı aldığını ifade ettiği gibi davaya konu edilen beş adet çek ile ilgili olarak Bursa Kriminal Polis Laboratuvarından alınan 02.06.2014 tarihli uzmanlık raporunda, çeklerin tamamen sahte olarak oluşturuldukları belirlendikten sonra, sahteliklerinin, banka yetkililerince ilk nazarda fark edilmesi gerektiği cihetle aldatma kabiliyetini haiz olmadıkları konularında görüş beyan edildiğinin anlaşılması karşısında, belgelerde yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının tayin ve takdirinin Mahkemeye ait olduğu da gözetilerek, Mahkemece öncelikle sahte olduğu iddia edilen çek asıllarının duruşmaya getirtilip usulüne uygun şekilde incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığı değerlendirilip söz konusu çek asıllarının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması da sağlanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Suça konu çeklerin sanık tarafından katılan bankaya aynı anda verildiğinin anlaşılması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığından, hakkında tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, ancak sahte belge sayısı ve kastın yoğunluğu dikkate alınıp TCK'nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
    b-Tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanığın adli sicil kaydında yer alan İstanbul Anadolu (Kartal) 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/457 E.-2009/457 K. sayılı ilamı ile İstanbul Anadolu (Kartal) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/373 E.-2007/363 K. sayılı ilamının kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir örneklerinin dosya arasına getirtilerek incelenmesinden sonra, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarih ve 2013/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, tekerrüre esas alınabilecek birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği de gözetilerek uygulama yapılması gerekirken, sanık hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
    c-TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara