Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/87 Esas 2022/1732 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/87
Karar No: 2022/1732
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/87 Esas 2022/1732 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyizi için Yargıtay'a yapılan başvuru reddedilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin Lacoste markasına ait taklit ürünlerin ithal edilmesi ve satılmasıyla ilgili davalıya karşı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davası açmıştır. Davalı ise ürünlerle ilgisinin olmadığını, belge ve imzaların kendisiyle ilgili olmadığını ve satışının da olmadığını savunmuştur. İlk incelemede dava reddedilirken, bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin bütün temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, davacının imzalarının taklit olup olmadığı ve malların markalarına ilişkin bilgilerin olmadığı vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri: Paris Sözleşmesi’nin 1. mükerrer 6. m., 556 sayılı KHK’nın 9. ve 61. maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2021/87 E.  ,  2022/1732 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.03.2020 tarih ve 2017/48 E. - 2020/133 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün 31/01/2008 tarihli durdurma kararına konu 35899 sayılı ihracat beyannamesinde 1417 adet Lacoste gömlek ve taklit tişörtte müvekkiline ait markaların izinsiz kullanıldığını, müvekkilinin “Lacoste” markasının Paris Sözleşmesi’nin 1. mükerrer 6. m. anlamında tanınmış marka olduğunu, marka hakkı sahibi olan müvekkilinin, tescilli markasını taşıyan taklit malın üretilmesini, ithal edilmesini ve satılmasını 556 sayılı KHK’nın 9. ve 61. maddeleri gereğince önleme yetkisine haiz olduğunu, davalının eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, dava konusu taklit ürünlerin imhasını, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faiziyle tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 7.042,49 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı, ürünlerle ilgisinin olmadığını, ürünlerin... Tekstil Dış Ticaret’in ürünü olup, durumdan 6 yıl sonra haberdar olduğunu, belge ve imzaların kendisiyle ilgili olmadığını, hayatı boyunca gömlek ve tişört üretmediği gibi ticaretini de yapmadığını, pantoloncu olduğunu, 2011 yılında iflas ettiğini, ... Tekstil Dış Ticaret Şirketi’ne sadece pantolon sattığını, davaya konu ürünleri satmadığı gibi, ihracatla bir bağlantısının da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, Gümrük Müdürlüğü'ndeki faturalarda bulunan davacının imzalarının tersimi basit ve kolay imzalardan olması sebebiyle davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, ayrıca faturalardaki malların markalarına ilişkin bir bilginin de olmadığı, gümrük işlemlerinin ise aracı bir kurum tarafından yapıldığı, ancak davacı tarafından aracı kuruma verilmiş bir vekaletnameye de ulaşılamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara