Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4733 Esas 2022/5316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4733
Karar No: 2022/5316
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4733 Esas 2022/5316 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/4733 E.  ,  2022/5316 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2021/191 E., 2021/397 K.
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
    Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 tarihli ve 2014/567 Esas, 2016/98 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

    2. İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 tarihli ve 2014/567 Esas, 2016/98 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 26.11.2020 tarihli ve 2020/6027 Esas, 2020/17364 Karar sayılı ilâmıyla;
    "Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,"
    Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

    3. İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2021/17 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilmekle, kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

    4. İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2021/17 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararına sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece 06.07.2021 tarihli ve 2021/191 Esas, 2021/397 Karar sayılı kararıyla 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    Sanığın temyiz sebepleri;
    1. Hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
    2. Vesaire, İlişkindir.

    III. OLAY VE OLGULAR
    1.Mağdur ile sanığın evli oldukları, tanığı bulunmayan olayda taraflar arasında ayrıntısı belirlenemeyen ailevi nedenlerden tartışma çıktığı, sanığın, mağdurun vücuduna eli ile vurarak onu basit bir tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

    2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.

    3.Şikâyetçi olmadığını beyan eden mağdurun aşamalardaki anlatımlarının istikrarlı olduğu belirlenmiştir.

    4. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak İslahiye Devlet Hastanesince tanzim olunan, 21.09.2014 tarihli;
    "Sağ gözde kızarıklık, dudaklarda yarıklar, sağ ön kolda kızarıklık, sol elde ekimoz ve şişlik, sırtta sol scapula üzerinde laserasyon, sağ uyluk dış tarafta laserasyon, basit bir tıbbî müdahale ile giderilir."
    Görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.

    5. Sanık ile mağdurun suç tarihinde evli olduklarına ilişkin resmî nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.

    6. Sanığın güncel adlî sicil kaydı dava dosyasında bulunmaktadır.

    7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

    8. Sanığın, basit yargılama usûlünün uygulanması suretiyle hüküm kurulan, İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2021/17 Esas, 2021/236 Karar sayılı kararına 28.04.2021 tarihli dilekçe ile itiraz ettiği saptanmıştır.

    IV. GEREKÇE
    A. Beraat Kararı Yönünden
    Sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan eden mağdurun, her aşamadaki istikrarlı anlatımları ve mağdur hakkında tanzim olunan adlî muayene raporu karşısında, sanığın eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

    B. Vesaire Yönünden
    Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İslahiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli ve 2021/191 Esas, 2021/397 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
    Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    20.06.2022 tarihinde karar verildi.






    Hemen Ara