Esas No: 2022/4922
Karar No: 2022/5318
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4922 Esas 2022/5318 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4922 E. , 2022/5318 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/252 E., 2021/170 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli ve 2012/75 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli ve 2012/75 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 10.04.2018 tarihli ve 2017/12041 Esas, 2018/6540 Karar sayılı ilâmıyla;
"a)Sanığın yargılama konusu eylemini, babası olan üstsoyuna karşı işlediği sabit olduğu halde sanık hakkında hükmolunan cezada 5237 sayılı TCK’nin 86/3-a hükmü gereği (½) oranında arttırım yapılması gerektiği gözardı edilerek, sanık hakkında eksik ceza tayini,
b)İddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmaksızın, TCK'nin 86/1. ve 87/3. maddelerinin uygulanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 Tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,"
Nedenleriyle bozulmasına ve 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir.
3. ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2019 tarihli ve 2018/483 Esas, 2019/145 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 14 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle, 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasıyla 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
4. ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2019 tarihli ve 2018/483 Esas, 2019/145 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 18.06.2020 tarihli ve 2020/830 Esas, 2020/7105 Karar sayılı ilâmıyla;
"1)Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, tekerrüre esas alınan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesine ait, 2009/491 Esas ve 2010/183 Karar sayılı ilamına konu suçun 5237 sayılı TCK'nin 165/1. maddesinde düzenlenen “Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi” suçuna ilişkin olmakla, bahse konu suçun, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi gereği uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre sanık hakkında TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,"
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.04.2022 tarihli ve 2021/117075 sayılı, 5271 sayılı Kanun'un 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddi görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılan, sanığın babası olup olay tarihinde tanık Sevgi de yanlarında olduğu hâlde sanığın, babası olan katılandan evin kendisine devrini talep ettiği, katılanın kabul etmemesi üzerine yerden aldığı taş ile katılana vurarak sol orbita medial duvarında hayat fonksiyonlarına etkisi orta (2) derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirlenmiştir.
3. Katılan ile tanık Sevgi'nin anlatımları birbiri ile uyumludur.
4. Sanığın eylemi neticesinde katılanda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak; Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan, 13.10.2014 tarihli;
"Sol orbita medial duvarında kırık, basit bir tıbbî müdahale ile giderilemez, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisi orta (2) derecededir, yüzde sabit ize neden olmadığı"
Görüşünü içerir adlî muayene raporu dava dosyasında mevcuttur.
5. Katılan ile sanık arasındaki üstsoy - altsoy ilişkisini gösterir nüfus kayıt örneği dava dosyasında bulunmaktadır.
6. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamede Belirtilen Görüş Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemine ilişkin olarak Mahkemece kurulan ilk hüküm tarihinin, 12.12.2015 tarihi olduğu ve söz konusu tarihin, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmesiyle 5271 sayılı Kanun'un temyiz yoluna ilişkin hükümlerinin yürürlük tarihi olan 20.07.2016 tarihinden önce olduğu ve mezkûr kararın, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 10.04.2018 tarihli ve 2017/12041 Esas, 2018/6540 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verildiği, bu itibarla sanık hakkındaki ilk hükmün kesinleşmediği ve 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci cümlesinde;
"Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır."
Şeklinde düzenlemeye yer verildiği belinlenmiştir.
2. Bu açıklamalar ışığında, incelemeye konu hükmün, 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereği 1412 sayılı Kanun'un temyiz yolu hükümlerine tabi olduğu, 5271 sayılı Kanun'un 294 üncü maddesi de dâhil olmak üzere temyiz yoluna ilişkin hükümlerinin inceleme konusu dava dosyası açısından uygulama alanının bulunmadığı anlaşılmakla, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
B. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2021 tarihli ve 2020/252 Esas, 2021/170 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.06.2022 tarihinde karar verildi.