Esas No: 2021/281
Karar No: 2022/1722
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/281 Esas 2022/1722 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/281 E. , 2022/1722 K.Özet:
Davacı, Yurt Bank A.Ş.'ye vadeli mevduat yatırmıştı. Ancak mevduatının Off-Shore Bankası'na aktarıldığını iddia etti ve davalıdan mevduatının tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkeme, davacının mevduatını açtığı ve bir miktar ödeme aldığı sonucuna vardı. Ancak ödeme, faiz tutarından değil ana para mevduat tutarından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmetti. Fer'i müdahil OYAK vekilinin temyiz dilekçesinin usule uygun olmadığı tespit edildi ve reddedildi. Temyiz sınırının altında kalan davalı aleyhine hükmedilen meblağın temyiz istemleri de reddedildi. Kanunlar: HUMK 434. madde, HUMK 427. madde, Ek-Madde 4.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 05.11.2020 gün ve 2020/110 E. - 2020/191 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer'i müdahiller vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Yurt Bank A.Ş.... Şubesine 3.350.- TL mevduatını 27.10.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, davalı banka yöneticilerinin hileli davranış ve yönlendirmeleri ile bankalara olan güvenin kötüye kullanılması sonucu mevduatının sigorta kapsamı dışında bulunan bir Off-Shore Bankası'na yatırıldığını ileri sürerek 3.350.- TL tutarındaki mevduatın 27.10.1999 tarihinden itibaren sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacının mevduatını 27.10.1999 tarihli hesap açma talimatı doğrultusunda 3.350,00 TL ve yıllık %81 faiz oranlı 01.12.1999 vade sonlu olarak açtığı, davacıya bir miktar ödeme yapıldığı, ödemenin işlemiş faiz tutarından değil, ancak ana para mevduat tutarından mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 2.746,99 TL'nin 01.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ile feri müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
1- Fer'i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, temyiz dilekçesi yasal temyiz süresinde olmakla birlikte, gerekli temyiz yoluna başvuru harcının yatırılmadığı ve dilekçenin temyiz defterine kaydedilmediği tespit edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Fer'i müdahil vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'ya eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 3.920 TL'dir. Davalı aleyhine hükmedilen meblağın 2.746,99 TL olduğu ve yukarıda yazılı madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin ve feri müdahil ... vekillerinin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.