Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1921 Esas 2022/14480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1921
Karar No: 2022/14480
Karar Tarihi: 14.09.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1921 Esas 2022/14480 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/1921 E.  ,  2022/14480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    A)Resmi belgede sahteclik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
    1)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği; Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 131/3. maddesindeki “Fotoğraf, nüfus ve uluslararası aile cüzdanında bu alan için ayrılmış olan çizgilerin dışına taşmayacak ebatlarda kesilerek yapıştırılır.” ve aynı Yönetmelik'in 130. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında; belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının tayin ve takdiri hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerekiyorsa da, dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede; fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığı, fotoğrafın fotoğraf hanesine uyum sağlamadığı ve belgeye sonradan yapıştırılmış olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması karşısında; nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliği bulunmadığı ve TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun da yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
    2)Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    B) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
    1)TCK'nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK'nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği dikkate alındığında, somut olayda; 04.08.2014 tarihli tutanak içeriğine göre kolluk görevlileri tarafından bir ihbar üzerine durdurulan sanığın polislere kendisini sözlü olarak gerçek kimliği ile tanıttığı, polislerin sanığa araması olduğunu belirtip polis merkezine davet ettikleri, sanığın polis merkezinde yapılan üst aramasında üzerine kendi fotoğrafı bulunan mağdur ... ...'ye ait suça konu nüfus cüzdanının ele geçirildiği olayda, sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
    2)Kabule göre:
    a)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
    b)Hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara