Esas No: 2019/11798
Karar No: 2022/14437
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11798 Esas 2022/14437 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/11798 E. , 2022/14437 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün bilinen son adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla, sanık müdafisinin eski hale getirme talebinin kabulü ile öğrenme üzerine verdiği 24.04.2015 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih, 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği; Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 131/3. maddesindeki “Fotoğraf, nüfus ve uluslararası aile cüzdanında bu alan için ayrılmış olan çizgilerin dışına taşmayacak ebatlarda kesilerek yapıştırılır.” ve aynı Yönetmelik'in 130. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "soğuk damga fotoğrafın üzerine gelecek ve fotoğrafın görüntüsünü bozmayacak şekilde ve nüfus cüzdanının plastikle kaplanması işleminden sonra ay-yıldıza doğru uygulanır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında; belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının tayin ve takdiri hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerekiyorsa da, dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde heyet olarak yapılan incelemede; fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığı, fotoğrafın fotoğraf hanesine uyum sağlamadığı ve belgeye sonradan yapıştırılmış olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılması karşısında; nüfus cüzdanının bu hali ile aldatıcılık niteliği bulunmadığı ve TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun da yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
2)Kabule göre;
a)Adli emanetin 2011/93 sırasında kayıtlı belgenin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.