19. Hukuk Dairesi 2013/1282 E. , 2013/5639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi (Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi gereği davalının müvekkiline 118.305,93 TL borçlu olduğunu, davalının mevcut borçtan daha az bir tutarı taksitle ödemeyi teklif ettiğini ancak müvekkilinin kabul etmediğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının alacak iddiasını kanıtlayabilmesi için dava konusu faturaları müvekkiline tebliğ ettiğini ve faturalara konu malları müvekkiline teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; usulüne uygun tutulmuş olan davacı defter ve kayıtları ile davalının savunması üzerine celp edilen Ba-Bs formları ile ilgili vergi dairesinden gelen yazı cevabı ve kayıtlar itibariyle davacının davalıdan 113.130,01 TL alacaklı olduğu, hüküm bu tutar üzerinden kurulması gerekirken, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamasına, vade farkı faturasının davalıya tebliğ edilmemiş bulunmasına rağmen bu hususun kısa kararda dikkatten kaçırılarak 5.175,92 TL"lik vade farkı faturası hakkında zuhulen kabul kararı verildiği gerekçesiyle davanın talep edilen 118.305,93 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında vade farkı konusunda yazılı bir sözleşme ya da teamül halini almış fiili bir uygulama bulunmadığına göre somut olay bakımından davacının vade farkı talebi yerinde değildir. Nitekim bu husus yerel mahkeme gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının talebinin vade farkıyla ilgili kısmı yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.