Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1277 Esas 2013/5637 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1277
Karar No: 2013/5637
Karar Tarihi: 01.04.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1277 Esas 2013/5637 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/1277 E.  ,  2013/5637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen protokol uyarınca davalı firmanın müvekkilinin düzenlediği fuara katılmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bu hizmet karşılığında davalının 7.440,00 USD+KDV karşılığı olan 11.061,54 TL ödeyecek olduğunu, müvekkilinin fuar alanını davalının kullanımına hazır ederek üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, ancak davalının fuar alanına gelmediğini ve fuar ücret bedelini ödemediğini, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, müvekkilinin fuar alanı bedelini Dünya Ticaret Merkezi A.Ş."ye peşin olarak ödediğini, sözleşmenin 2/c maddesine göre, katılımcılar sözleşmeden vazgeçtiklerini bildirseler bile belirtilen miktarın katılımcıya fatura edileceğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; sözleşmenin imzalanması sırasında ve daha sonra yapılan şifahi görüşmelerde müvekkil şirket yetkilisinin içinde bulunulan ağır hastalık durumunu davacı tarafa izah ettiğini, durumun davacı tarafça anlayışla karşılandığını, daha sonra hastanın durumunun ağırlaştığı, fuara katılamayacaklarının ve sözleşmenin feshedildiğinin davacı tarafa ihtarname ile bildirildiğini, bu arada davacının müvekkiline kiraladığı fuar alanını hemen başka bir firmaya kiraladığını,dolayısıyla müvekkilinin fuara katılamaması sebebiyle davacının zarara uğramasının söz konusu olmadığını, buna rağmen davacının 2 yıl sonra kötüniyetli olarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; her ne kadar sözleşmenin 2/c maddesinde katılımcı sözleşmeden vazgeçtiğini bildirse bile sözleşmede belirtilen miktarın katılımcıya fatura edileceğine ilişkin düzenleme bulunmakta ise de, bu maddenin ancak davalıya ayrılan fuar yerinin boş kalması halinde uygulanabileceği sonucuna varıldığı, davalı şirketin ağır hastalığa dayalı fesih sebebinin haklı fesih nedeni olarak görülmediği, ancak tarafların dosyaya sundukları fuar yerleşim planlarının farklı olduğu, davalı tarafça sunulan elektronik posta yazışmaları incelendiğinde davalıya ayrılan fuar yerinin 10.holde bulunduğu ve bu yerin davalının feshinden sonra dava dışı bir firmaya kiralandığının anlaşıldığı, davacı tarafça dayanılan tutanakta ise davalıya ayrılan yerine 11.holde olduğu ve bu alanın boş bırakıldığının yazıldığı, davalıya tutanakta belirtilen yerin verildiğinin ispat yükünün davacıda olduğu, davacının tarafsız ve resmi makamlarca tasdiklenmiş fuar yerleşim planını ibraz edemediği, ilgili yerlere yazılan yazılara da olumsuz cevap geldiği, davacının haksız fesih nedeniyle zarara uğramadığı, bunun yanında davacının takipte kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Davalı vekilinin davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK’un 433. Maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara