Esas No: 2013/1254
Karar No: 2013/5635
Karar Tarihi: 01.04.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/1254 Esas 2013/5635 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkil banka ile devren birleşen ... A.Ş. ile dava dışı bir şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının da müşterek-müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, keşide edilen ihtarnameye rağmen edimlerin yerine getirilmemesi üzerine borçlu firma ile kefil olan davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, genel yetki kuralı uyarınca Konya mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davanın 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, zira davanın sözleşmenin imzalandığı tarihten 15 yıl sonra açıldığını, bunun yanında müvekkilinin asıl borçlu şirketteki hisselerini 21.05.1997 tarihinde devrettiğini, müvekkilinin şirketteki hissedarlığı döneminde alınan tüm teminat mektuplarını iade etiğini ve kredi borçlarını da ödediğini, davacı iddiasının aksine müvekkil tarafından 07.01.2005 tarihinde iade edilen bir teminat mektubu olmadığını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; mahkemenin yetkisine itirazın ve zamanaşımı itirazının yasal sürede yapılmadığı,bu nedenle reddinin gerektiği, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de sözleşmeden kaynaklanan para borcunun götürülecek borçlardan olması nedeniyle İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğu, bu yetki itirazının da reddedildiği, davalının kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinde kefalet limitinin 1.000,00 TL olduğu, davalının kefalet limiti ile borçtan sorumlu olduğu, bu kredi gereğince asıl borçlu şirkete verilen teminat mektubunun 07.01.2005 tarihinde çıkışının yapıldığı, davalının asıl borçlu şirketten hisselerini devrederek ayrılmış olmasının kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, bankaya kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırıcı nitelikte bir bildirim yapılmadan söz konusu teminat mektubu kredisinin kullandırıldığı, davalı itirazının haksız olduğu, bunun yanında ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine dair bir kayıt mevcut değilse de, davalı tarafından 25.02.2010 tarihinde cevabi ihtarname gönderildiğine göre davalının 26.02.2010 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, temerrüt tarihi itibariyle banka alacağı 1.854,84 TL olarak hesaplanmış ise de davalının kefalet limiti olan 1.000,00 TL sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda sözleşmeye uygun olarak tespit edilen yıllık %93,50 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi işletilerek takip tarihi itibariyle bankanın kefilden talep edebileceği alacak tutarının 1.793,58 TL olarak hesaplandığı, asıl alacağa da takip tarihinden itibaren %93,50 oranında faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerince yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.