Esas No: 2019/5296
Karar No: 2022/14481
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5296 Esas 2022/14481 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/5296 E. , 2022/14481 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıkların resmi belgede sahtecilik suçuyla suçlandığı ancak suçun açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kapsamında olduğu ve iddianın yazılı delille ispatı gerektiği için sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği belirtilerek, suç vasfında hataya düşülerek mahkumiyet hükmü kurulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi'nin 2015 yılında verdiği iptal kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- TCK'nin 209/1. maddesi ve fıkrası: açığa imzanın kötüye kullanılması suçu
- TCK'nin 53. maddesi: cezayı azaltıcı nedenler - 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi: kararın bozulması hakkında.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanıklar müdafisinin temyiz talebinin, dilekçe içeriğine göre sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
1)Sanık ...'ın temyiz dışı sanık ... ile iştirak halinde bertakrip ellerinde bulundurdukları suça konu çekin bedel ve tarih kısımlarını doldurup, icra takibinde kullanmak suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen kamu davasında; suça konu çekin katılan tarafından kendi rızası ile imzalanıp boş bir şekilde temyize konu olmayan sanık ...'a verilmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıkların eyleminin uzlaştırma ve basit yargılama kapsamında kalan TCK'nin 209/1. madde ve fıkrasında öngörülen “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunu oluşturacağı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.03.1989 tarih ve 1988/1-1989/2 sayılı ilamında açıklandığı üzere, belgenin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatı zorunlu olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun cevaz verdiği haller dışında iddianın yazılı delille ispatı gerekeceği nazara alınarak, katılana suça konu çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna dair yazılı delili olup olmadığı sorularak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, suç vasfında hataya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
2)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.