Esas No: 2013/2391
Karar No: 2013/5626
Karar Tarihi: 01.04.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/2391 Esas 2013/5626 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; taraflar arasındaki açık hesap ve cari hesap mutabakatı şeklinde devam eden bir ticari ilişkinin bulunduğu, en son yapılan mutabakata göre davalı şirketin 53.460,00 TL borçlu göründüğünü, davalının borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın ticari niteliği itibariyle ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirterek görevsizlik kararı verilmesi istenmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; tarafların sıfatı ve aralarındaki ilişkinin ticari nitelikte bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süresi içinde talep halinde dosyanın nöbetçi asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK"nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. Anılan yasa hükmüne göre; “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” Nitekim mahkemece de davanın ticari dava olduğu kabul edilerek belirtilen yasa hükmü gözetilmiş ve görev hususu değerlendirilmiştir. Ne var ki, verilen hüküm 6100 sayılı HMK hükümlerine uygun kurulmamıştır.
Zira 01/10/2011 tarihinde yürürlükten kalkan HUMK"nın 27. maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmadığı sonucuna varılması halinde dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken aynı tarihte yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 20"nci maddesine göre mahkemece dava dilekçesinin reddi şeklinde değil, “mahkemenin görevsizliğine” biçiminde karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda yürürlükten kalkan yasa hükmüne göre dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan 6100 sayılı HMK"nın 331/2. maddesine göre; “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemişse talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.”
Somut olayda belirtilen bu yasa hükmü gözetilmeden yargılama giderleri cümlesinden olan vekalet ücretine bu aşamada hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.