Esas No: 2021/10348
Karar No: 2022/14434
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/10348 Esas 2022/14434 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/10348 E. , 2022/14434 K.Özet:
Sanığın hakkında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbar üzerine yapılan yargılamada duruşmaya gelmeyerek hüküm açıklanmış, ancak suç işlediğine dair ihbar yazısı tebliğ edilmeden yapılan yargılama hukuka aykırı bulunmuştur. Ayrıca, hükmün açıklanmasına neden olan suçun, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu olduğu ve suçun uzlaştırma kapsamına alındığı göz önüne alınarak, hükmün açıklanmasına dayanak teşkil eden suç yönünden uyarlama yargılaması yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. 5271 sayılı CMK'nin 231/8 ve 253/1-b bendi ile 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 30928 sayılı Resmi Gazete, 5237 sayılı TCK'nin 155/2, 2 ve 7. maddeleri açıklayıcı kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 04.09.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 12.06.2013 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1)Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbar üzerine yapılan yargılamada duruşmaya gelmeyen sanık hakkındaki hüküm açıklanmış ise de; denetim süresi içinde suç işlediğine ilişkin ihbar yazısının örneği eklenip duruşmaya gelmediği takdirde, hakkındaki hükmün açıklanacağına dair meşruhatlı duruşma davetiyesinin öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre bilinen son adresinde sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerektiği gözetilmeden, MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan ihbar yazısı örneğini içermeyen tebligat üzerine yapılan yargılamada, sanığın yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2)Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK'nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nin 155/2. maddesinde tanımı yapılan suçun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, hükmün açıklanmasına dayanak teşkil eden hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.