Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11039 Esas 2022/14413 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

1- Sanık ... tarafından müşteki adına sahte olarak düzenlenen senetleri kullanarak üzerine atılı suçu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; dosya arasında bulunan senet suretleri incelendiğinde, lehdarın “... Yatırım A.Ş.” olarak görünmesine karşın, ilk cironun sanığa ait olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın ve ... Yatırım A.Ş. yetkilileri ile senette son ciranta olarak görünen Baget şirket yetkililerinin tanık olarak beyanlarına başvurularak söz konusu senetleri kimden hangi hukuki ilişki karşılığında ve hangi ciro silsilesi ile aldıklarının sorulması, varsa buna ilişkin belgelerin dosyaya ibrazının sağlanması, senet alınırken unsurlarının dolu ya da boş olup olmadığının, boş olması halinde kendileri tarafından tamamlanıp tamamlanmadığının sorulması, ciro silsilesinin tespit edilmesi ve kambiyo senedi vasfına sahip olup olmadığının belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının TCK'nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği, bu nedenle müşteki adına sahte olarak düzenlenen senetlerin verildiği ... Yatırım A.Ş. yetkilisinin beyanı alınarak söz konusu senetlerin sanık tarafından kendilerine aynı anda mı yoksa farklı tarihlerde mi verildiğinin sorulması, ayrıca tam olarak hangi tarih ya da tarihlerde verildiğinin tespit edilmesi ile suç tarihinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve zamanaşımı hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisi ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.