Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7211 Esas 2022/1849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7211
Karar No: 2022/1849
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7211 Esas 2022/1849 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir bankanın müşterisine verdiği kredi kartına, müşterisinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle hesap kat edilerek ihtarname gönderilmiş ancak borç ödenmemiş ve icra takibi başlatılmıştır. Davacı banka, borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepleriyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davalı borçlunun itirazının kısmen kabul edilmesine karar vermiş, bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf başvurusunu inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Ancak, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay, kararın yanlış olduğuna hükmetmiş ve ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak ise dava 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır.
11. Hukuk Dairesi         2020/7211 E.  ,  2022/1849 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Samsun 1. Tüketici Mahkemesince verilen 26.11.2019 tarih ve 2019/98 E. - 2019/384 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.09.2020 tarih ve 2020/643 E. - 2020/1458 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının müvekkili bankadan kullandığı kredi kartı sözleşmesindeki yükümlülükleri yerine getirmediğini, hesap kat edilerek ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmeyen borç nedeni ile Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2019/17092 sayılı dosyası ile borçlu aleyhine başlatılan takibe borçlunun itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap vermemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı bankaca davalıya kredi kartı verildiği, davalının borcunu ödememesi üzerine 23/01/2019 tarihinde hesabın kat edildiği, ihtarnamenin davalıya 01/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 7 günlük süre dikkate alındığında davalının 31/01/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı bankanın davalıdan 151.680,29 TL asıl alacak, 15.293,20 TL işlemiş faiz, 764,66 TL BSMV, 6,50 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 167.744,65 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/17092 sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 151.680,29 TL asıl alacak, 15.293,20 TL işlemiş faiz, 764,66 TL BSMV, 6,50 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 167.744,65 TL üstünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33,00 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında gider vergisi uygulanmasına, davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması sebebiyle asıl alacağının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm tesisi için yeterli olup, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan kaynaklanan kredi kartı borcundan dolayı başlatılan icra takibine yönelik vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesap kat ihtarının davalıya 01.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş ancak davalının temerrüt tarihi, hesap kat tarihi olan 23/01/2019’a yedi gün eklenerek 31.01.2019 olarak belirlenmiş ve TCMB’nin yayımladığı faiz oranları tebliğine göre dosya üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davacı tarafından imzalanmış iki adet kredi kartı sözleşmesi bulunmaktadır. Bunlardan 2012 tarihli sözleşmede adres yazılı olmakla birlikte 2017 tarihli sözleşmeye ilişkin belgeler üzerinde adres gözükmemektedir. Bu durumda, mahkemece, öncelikle 2017 tarihli sözleşmenin tamamının onaylı örneği getirtilerek, 28/01/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesinin bu sözleşmede yazılı veya varsa davalı tarafça sonradan bildirilmiş adrese tebliğ edilip edilmediği araştırılarak davalının temerrüt tarihinin tespit edilmesi gerekir. Daha sonra, 2017 tarihli sözleşmeye ilişkin ön bilgilendirme formuna göre davacı banka tarafından uygulanan akdi ve temerrüt faiz oranları ile sözleşme değişikliklerinin davalıya bildirilip bildirilmediği dikkate alınarak, davaya konu kredi kartının asıl borç miktarı, varsa ödemeler, bankanın fiilen uyguladığı akdi ve temerrüt faiz oranları yerinde incelenmek suretiyle yaptırılacak hesap sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi ve davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 25.09.2020 tarihli ve 2020/463 E., 2020/1458 K. sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara