Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6530 Esas 2022/5280 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6530
Karar No: 2022/5280
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6530 Esas 2022/5280 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/6530 E.  ,  2022/5280 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Kasten yaralama suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2021 tarihli ve 2019/712 Esas, 2021/300 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 22.04.2022 tarihli ve 2021/28422 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2022 tarihli ve 2022/63123 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Müştekilerin basketbol oynadıkları esnada dışarıdan gelen sanıklar ile aralarında çıkan tartısma sonucunda, sanık ...'in mağdur ... 'yı darp ettiğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
    Dosya kapsamına göre, sanık ...'in savunmasında mağdura vurmadığını diğer sanıklar ile mağdur ...'ı ayırdığını, mağdur ...'ın ise 08.03.2021 günlü duruşmada alınan beyanında, sanık ...'in kendisine vurmadığını beyan ettiği hususu birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik dosya kapsamında delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir.
    Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır. Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; sanık ... hakkında, mahkemece yargılama yapılarak deliller usulünce değerlendirilerek mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralama eyleminden 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kanun yararına bozmaya konu edilen mahkumiyet kararındaki ileri sürülen hukuka aykırılığın 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesindeki hallere dahil olmayıp hakimin takdir hakkına ilişkin olduğu, mahkemenin de olayda delilleri değerlendirerek sanığı cezalandırdığı ve takdir hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır.
    5271 sayılı CMK’nin 309. maddesine göre kesinleşmeyen kararlara yönelik kanun yararına bozma yoluna başvurulması mümkün bulunmadığından, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamedeki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara